Gece boyunca hayalini kurduğun
Gün doğar ve güneş yükselirken,
Ve sen tam o ânı resmetmek üzreyken
Ansızın bir bulut beliriverir..
Yahut ortalık birden kararıverir..
O fotoğrafı yine çekemezsin;
Tahammül olunan bir hüzündür bu...
Her sabah vakti sessiz ve çabukça
Yolda güvercinlerle yürürsün..
Ürkütmekten korkarsın onları..
Yarış hâlinde gıdalanırlar.
Mutlu olursun senden kaçmayışlarından..
Fakat bazen hışımla gelince insanlar;
Hepsi uçuverir seninle birlikte..
Ne çirkin, ne hazin bir ündür bu...
Yolda ağyâra rastlarsın,
Günlüne, yoluna yük bindirirler..
Lütufkâr davranırsın, tâ ki
Bir fitne, bir fesat düşmesin peşine..
Uğruna kahır çektiğin yâre gelirsin;
Seni, kendinle başbaşa bırakmış! ..
Ne mahzûn, ne mahzûn bir gündür bu...
Varırsın bir saray bahçesine,
Boğaziçi'ni seyre koyulursun..
Bir yüksek gemi güvertesinden;
İstanbul'u, insanları, güzellikleri görürsün..
Rabbine şükredersin;
Sevdiğin, gördüğün, hissettiğin için..
Şükret ki senin kalbin ve senin gözündür bu..
(10 Mayıs 2005 Salı)
Mustafa KüçükKayıt Tarihi : 13.4.2006 10:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!