Isparta'dan Konya'ya bir gün giderken,
Yol henüz mola vermeye çok erken.
Salındı arabamız bir tepenin ardına,
Birdenbire varıverdik o güzelliğin farkına.
Sağ tarafında bir dağ, oldukça heybetli,
Övündüğü bir şey vardı duruşundan besbelli.
Bahsederken buranın güzel görüntüsünden,
Bir bölük asker geçti arabanın önünden.
Anladık, dağın heybeti boşa değilmiş.
Eteği komando Mehmetçiğin eviymiş.
Göründü yavaş yavaş şehrin şirin evleri,
Sol taraf boydan boya yeşil çay bahçeleri.
Doğrusu burası görülmeye değerdi.
Yanaştı arabamız bir günlük mola verdi.
Şehrin güzelliği büyülerken herkesi,
Karşımıza dikildi Dündar Bey Medresesi.
Duvarında taşında tarihi yaşatıyor,
Az ötede bir kale beldeyi kuşatıyor.
Masmavi bir göl, üzerinde iki kardeş yan yana.
Öndeki Yeşil imiş, arkadaki Can Ada.
Gün boyu bu güzelliği adım adım dolaştık,
Samimi cana yakın insanıyla kaynaştık.
Altın derlermiş buranın kumuna elmasına,
Doyum olmaz dediler tatlı su balığına.
Derken mehtap Ay ile bütünleşti gölünde,
Konakladık o gece bir sahil otelinde.
Günün ilk ışıklarıyla arabamız yol aldı,
O esrarlı güzellik şimdi geride kaldı.
Lakin, bu ayrılık fazla uzun değildir,
Yakında geleceğiz bekle bizi Eğirdir...
Bekir Sami Oğuztürk
Kayıt Tarihi : 8.1.2022 22:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çocukluğumun geçtiği Eğirdir ilçesine ziyarette bulunanların anlattıklarını ve beğenilerini onların dilinden anlatmaya çalıştım.
Elinize sağlık.
TÜM YORUMLAR (1)