Yolculuğumuzun sağında deli gibi akıyor Kızılırmak. Dağlar, taşlar sesini yankılıyor içimde. Nereye baksam…
Yok sevdiceğim, özlem değil benimkisi. Benimki sürrealist bir çalışma. Gözlerimle çiziyorum suretini; önce semaya, sonra toprağa, sonra yoldaşımız Kızılırmak’a, sonra bitmek tükenmez yollara…
İçimde dibini bir türlü getiremediğim yüksek bir derinlik var. Uzaklardan geliyor sesin. Hiç ulaşamayacakmışım gibi..
Yazmamı istemişsin.. Nereden bilebilirsin ki kalemin, elimde, pusuya yatmış bir kobra gibi durduğunu.. Korkuyorum diyemem, utanırım. Seni ifade edebilmek, seni tanımlayabilmek sandığın kadar kolay değil.. Tarihin ufacık ayrıntılarında gizlisin sen. Her köşeye, bütün zamanlara sinmiş kül rengi kokun.. Seni söküp atmak için, insanlığı sil baştan yazmak bile yetersiz kalır..
“Beni düşünme” diyorsun ama bu gerçekten mümkün değil.. Düşüncelerimin odak noktası olmadığın zamanlarda bile varsın sen bir yerlerde, hem de inkar sınırlarımı çemberin sıfır noktasına getiren bir güçle.. Varsın.. Ve ben adeta senin gözlerinle bakıyorum dünyaya.. Ve seni bir mihenk taşı gibi taşıyorum yüreğimin en çıplak arazisinde..
(Akşam iniyor üstümüze ağır ağır…)
Ve bir ömrü geride bırakıp yeni bir sayfa açıyorum sanki; güneş, Orta Anadolu’nun çatlak topraklarının üzerine umarsızca çökerken.. Yağmur, veda valsi yapıyor buğulu camımızda, buğulu canımızda..
‘Şehirlerarası yolculuklarda vazgeçmişim hayata isyan etmekten..’ önümde bir okyanus gibi uzayıp giden yollar.. Asfalt çıplak. Ve halâ sıcak. Asfalt utanç içinde kapatıyor bir günü daha.. Ömrümüzün sol yarısında deli gibi akan Kızılırmak uğurluyor beni sana doğru.. (Teşvik ediyor sanki..)
………………………………………………………………......
EPILOG
Sarı, Siyah, Yeşil…
(günebakan çiçekleri…)
Kayıt Tarihi : 25.11.2003 19:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

sanki birşeylerin yarım kalmış gözlerin umutla onu bekler gibi
Harikasın Berfin .
Tebrikler
TÜM YORUMLAR (1)