Bir yolculuğa çıktım.
Yanıma suskunluktan örülmüş,
kimsesizliğimi yoldaş edindim
Gideceğim yeri mechul,
Annemin içime serptiği dua,
hâlâ montumun sol göğüs cebinde...
— kalbimin biraz yukarısında bekliyor.
Ayakkabılarımda dünya yükü
şehir şehir, kaldırım kaldırım yorgunluk…
Her adımda biraz daha eskimişim,
bir taş gibi suskun,
bir ot gibi unutulmuş,
bir karınca gibi kararlı adımlarla
Gölge boyum değişiyor —
gün batımında uzayan bir sızı gibi.
Zamanın koynunda büyüyorum,
bir ağacın sabrı kadar sabırlı,
bir çobanın türküsü kadar sade…
Her şehir,
açılmamış bir mektup gibi düşüyor önüme.
Bazısı taş duvarlarıyla
yüzüme vurulmamış eski bir özrü andırıyor.
Bazısı pencerelerinden hâlâ çocukluk kokusu sızdırıyor.
Kaldırım taşlarıysa…
babamın nasihatleri gibi:
sert ama yerli yerinde,
tek tek döşenmiş sanki önümde.
Sonra bir mola…
Bir çay ocağında oturdum kendime karşı.
Cam buğulu — dışı soğuk, içi yakan
Bir çay söyledim,
ince belli bir özlemde demlenen.
dumanı kıvrıla kıvrıla yükselirken
evladın saçlarını andıran bir masumiyetle
gökyüzüne uzandı.
Bir sigara yaktım sonra.
Dudaklarımda,
yarım kalmış cümlelerin yanığı.
Sustuğum ne varsa,
dumanla birlikte yüzüme vurdu.
Her iç çekişte,
bir ayrılığı buharlaştırdım.
Gökyüzü bile
benimle birlikte öksürdü biraz…
Özlemek…
Görmeden de sarılmak bazen.
Bir şehrin silüetinde onu ararsın,
bir bankta onunla oturursun hayalen.
Ve bir sigaranın ucunda
beklediğin kişiye doğru yürür iç çekişin...
Yolculuk,
aslında kendine yazdığın uzun bir mektuptur.
Ve o mektubun zarflarında
bazen gökyüzü,
bazen sigara dumanı,
bazen de annenin son duası vardır.
Ve ben Yollardayım...
---
Mahmut Tuğrul AGSU
Beklenen olmak,Duaya çıkan yolculuktur
Kayıt Tarihi : 21.4.2025 04:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yolculuk
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!