Bir yaz günü odamda kaparken bavulumu
Çekecek koltuğumun parmakları kolumu
Her zamanki sesiyle bana "Otur" diyecek
Bütün kış geceleri duyduğum laflarıyla
Çıplak bir kadın gibi beyaz çarşaflarıyla
Beni uyutmak için yatağım esneyecek
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Yolculuk
Bir yaz günü, odamda bavulumu kaparken koltuğumun parmakları kolumu çekecek (ve) her zamanki sesiyle bana 'Otur' diyecek.
Bütün kış geceleri duyduğum laflarıyla yatağım, beni uyutmak için çıplak bir kadın gibi beyaz çarşaflarıyla esneyecek.
Yolda, aralık duran kapım, belki dönerim diye, adımlarımı geriye çağıracak ,
Penceremde buğudan bir damla yaş donacak.
Yürürken sağ omzuma, hafif sesle ötüşüp - bir evden anlaşılmaz fısıltılarla düşüp - bembeyaz bir el gibi bir güvercin konacak.
Garda, dudağımı gizlice çekerek dudağına, beyaz dumandan bir kadının bedeni, akşam gibi vagon basamağına düşecek.
Son kampana çalacak ve son düdük ötecek.
Mesafeler, kül rengi istasyonda, mendil sallayan beni, bir nokta halinde küçültecek.
Sabri Esat Siyavuşgil
sabri ağabeyimi bu penaltıdan gol yemiş kaleci sukunetinde 'defans oyuncularına yapacak bir şey yok beyler' der gibi ciddi ve onurlu şiir için bir adet karanfil hediye ediyorum tüm taksiratlar affedilmek içindir...
Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta