Ey faniler, ey Allâh'ın yeryüzünde halifelendirdiği insan, toprağa bakınız, güneşe bakınız, sulara bakınız, kainata bakınız ve intizamlı aleme bakınız. Fakat asla arkanıza bakmayınız.Kimin geldiği önemli değil, kimin gelmediği de....
Unutmayalım, yolcular değişir, yol değişir ama; Menzil değişmez. Yolculara bakıp, yolu tanıma. Yola bakınız ve yolcuları tanı. Yolcular hakkındaki değer tanısını ona göre veriniz. Vahim olan, yolun yolcusuz olması değil; Asıl vahim olan yolcunun yolsuz (ahlâksız) olmasıdır. Hedefsiz, gayesiz, amaçsız, yolsuz, şaşkın, harcaii ve savrulai durumdadır.
'' En doğru yol, en dikensiz yoldur.'' diyenler beni ve sizleri aldatıyorlar. Onlar karanlık evlerinde kaybettiklerini sokak lambasının altında arayan şaşkın ve nefsi dost edinenlerdir. Ey akıl sahipleri aldırma! ...
Ayağımıza batan dikenler ve önünüze konan takozlar aslında güllerin habercisidir. Dikenine katlanmaktan sözi lisan edenler, aşıkmış gibi davranan aslında riyakârlığın aşığıdırlar. Gerçek aşık ve maşuk olanlar ise dikeniyle bereber sevenlerdir.
Dostlarım, yollar yürümek ve vuslatı menzile erişmek içindir. Fakat, gerçekleri de unutmayınız; Yürümekle varılmaz, lakin varanlar yürüyenlerdir. Yollar boyunca yola yola çıkıpta yürüyemeyenleri, yolda oturup gelen geçenin ayağına çelme takanları, yolda nefsifizik uyuşturucularla keyf çatanları, demir ağlarla çevirdiği yolları kendilerine zindan edip voltacı güruhları, maratona son sürat hızlı girip, son düzlükte yollarda yatanları ve dağıtanları, yürüyüşün uzun ve zahmetli olduğunu görünce, fal bakıp zar atanları, koşmayı bırakıp yolcular, yola ve menzil üzerine kalem oynatanları, ayağına batan tek bir çakırdikenin faturasını çıkarıp, ömür boyu tafra satanları, beyaz atlı ''Kurtarıcı'' gelecek diye ufka bakıp aklını dağıtanları, yanlış kılavuzlara kızıp yola taşatıp, sınırları aşıp azanları göreceksiniz.
Ey faniler aldırma yürüyünüz.Sinene ve kalbinize ilmi akıldan başka takmayınız.
Haritan Kurân-ı Kerîm, kılavuzun Ahmed, pusula aklın, gücün iman, azığın amel-i salih, yakıtın sevgi, karekterin güzel ahlâk, aksesuarın edep ve adab-ı disiplin, koşuculuğun merhamete, adın izzet ve şeref olsun! ... Fanilerin ve biz beşerin bir çoklarımızın gittiği yol yol değildir. Asıl yol akıl sahiplerinin ve büyük günde azık götürenlerin yoludur.
Yollarda vereceğiniz her molalarda öz eleştiri duraklarında vermeliyiz. Unutmayalım! Tövbe arınmışlığa bir adım ve özeleştiri yakarışıdır. Kendilerini hesaba çekebilen başkalarınca mizana çekilmekten kurtulur.
Her molalarda adımlarının doğru yolda olup olmadığını, koşman gereken menzil istikametinde koşturup koşturmadığını, kontrol etmemiz pişman olmamamız için elzemdir. Yön tayini sık sık gerekli olabilmektedir. Haritayı en güzel tutabileceğin yer kalbimizdir. Nefsin ve sağlığın kapısı oruca kurban olabilmektir. Pusulamızı ve aklımızı sahte manyetik alanlardan, parazitli nesnelerden uzak tutalım ki ibremizi ve yönümüzü saptırırlarda heberiniz olmayabilir. Ey faniler aman dikkat! ...
Emniyetli bir yolculuk için gerekli levazımatlar bilinçlerle gelir. Bilinçlerinizi tahrif edecek her türlü uyuşturuculardan uzak durmak zorundayız. Hobilerin, fobilerin, zaafların, korkuların ve bilincin akıl üzerine travma ve saptırıcı etkilerini iyi hesap etmeliyiz. O'ndan başkasından korkarsan ve korktuğunu başına musallat edeceğini kesinlikle bilmeliyiz.
Bu dikenli ve engebeli yollarda düşeceğimiz en büyük tuzak, yersiz korkuların beynimizi ve aklımızı esir kapanıdır. Yani, aklı sarmallayan benliğimizin kurduğu tuzaktır. Bilesiniz! ...Ey dostlarım o zaman hayırlı yolculuklar vuslata! ...
Anadolu Hilal E.K.Y.D.D. 30.05.2011 Mustafa İSLAMOĞLU
Naklen Celal AKPINAR
Celal AkpınarKayıt Tarihi : 1.6.2011 16:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!