I
Boşluğu çektim. Yeter
Köpükten tüneller söndü
Göründü sözlerle yaşam arasındaki sökük
Gitmeliyim
Baharın savruk titizliği
Beklemez artık dakikaların demir kapısını
Seni suların akışında görmeli
Madenlerin ergimesiyle söylemeli
Zamanın acılı yüzlerden sildiği renklerle
Seni sevincin hıncıyla
Yürümenin işvesi
Yenilip doğulmanın görkemiyle
Yoksulların pastel tırnaklarıyla yazmalı seni
Karaşın işçi mahallerinde salınan
O özgürlük hırıltısıyla
Ölgün ışıklarda öyle başı dik
II
Yolun oğluyum artık
Ayrılık ve kavuşma bendedir
Etle tırnak arasında
Birbirini kesen kan yolları
Ayaklanmalar ve dinamitlerle açılmış yolum
Tarihiyim işçilerin ve barikatların. İki ateş arası
Bende okunur –çiçeklerin dili, murç ve çekiç sesleri
III
Yarım kalmış öykülerin altından geçiyorum
Karakışın sisinde sokak lambaları, köyler, kasabalar
Tipide kalmış sırların ve direnişlerin kardeşiyim
Gitmeliyim
Ha balla kesilmiş yolum
Ha belayla
Kaç yazar
IV
Cihat Aral tablosuna katmış beni
Üstüm başım göç, sesim çamurlu
Tenha olmuş yiğitliğimin evi, türkümün kırları
Güveler yer artık gülüşlerin en güzel kıvrımını
Mezopotamya’dan Filistin’e
Yeryüzünün gözleri göç
Umutlu umutsuzluklar alıyor beni
Taşıyor belleği saran berbatlık
Gri bir suskunluk çöküyor bazen
Pasaklı, salkım saçak
İdamdan dönmüş bir suskunluk
Hesapsız bir asilik sonra
Baş kaldırır ya senin demediğin sözler
Değmediğin nesneler
Öyle çatışıyor içimde mevsimler
V
Onca çalımdan sonra
Süngüsü düştü haytalığın
Belledim yası ve asaleti
Belledim... Bayrakların gölgesinde
Karalar bağlamadan geçilebilirmiş
O nardan köprü, bir kıyıdan ötekine uzanan saçın
VI
Renkler çarşısında tuzaklara gülümseyenlerden öğrendim
Bir aşk sızısı saklıdır her isyanda
Her şey yaşar orada; sürtünür, eprir ve yenilenir
Ey muazzam ve kötürüm yüzlü hayat
İsyansız sevmek
Ekmek uğruna boşlanmış ömürlerin esintisidir
Yaşayanın fırtına sandığı
Yaşamayana vah... vah
VII
Yine aman vermez bir yokuştayım
Yarısı ihtiyarlamış sözleri neyleyim
Anla ki bilge ve hırpani bir ihtilal açar yolumu
O “Ateş Kuşları”ki Çiftçioğlu İbrahim’in
Yasaklıyken yeraltından açar meramı
Yoklayarak her sabah ayaklanacağı toprağı
Düşüp doğrularak kendi sorularında
VIII
Mülkten öte nedir ki hayatın sillesi
Ey ölümlü dünya? Sermayesi yol olana
Beklemek, yeni hasarlar demek
Ölümse ölüm! Bırak yürürken gelsin
Tevfik TaşKayıt Tarihi : 25.11.2004 00:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Tevfik Taş](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/11/25/yola-kenar-notlar.jpg)