Yoldayız,
ebemin ebesinden aldığı izin
gizlerin yüzümüzü örttüğü çizilenlerle
birbirine benzemeyen insanlarla ayrı kolda
keşkelerle-kuşkularla birlikte
yalanlarla -yanılgılarla yan yana
yürüyoruz aynı yolda.
İçimizde alacakaranlık kuşağı
Dillerimiz çatal ayrımı
ağızlarımız çeşme molası
Uzaktan suya benzer taş görsek
yüreğimiz tüpürdüyor
bu pınarın suyu içilmez.
taşmış hayallerin yakınından
dört köşeli suretler
çevrildikçe aslına ters düşen yüzümüz
Yüzümüz asık yürüyoruz
giderilmesi gereken onurun onarılmasına çaba düşüyor ayak altına
kanmak için kandırılırken
birbirimizi çalıyor uzaklaşıyoruz birbirimizden.
Buluşuyoruz.
Dörtbaşı mamur
ağır oturaklıydı musalla
İnsan gibi yaşamak kaygısı bitti
aç susuz ölürken
vadesi yetti diyorlar
Yalandı;
ölüm
kahrımdan vuruldum yaşamak sevdasına
aşka doyamadığım için
Lezzeti ararken tatdım eziyeti
Şimdi;
dilim
dilim dilim kesik
yara bere içinde
tüm içtenliğimizle
öümle sevişiyoruz.
Her yanımızı sarıyor yaşamak..
Halil KıvrıkKayıt Tarihi : 9.4.2010 22:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!