Yollar, gidilirse tükenir.
Tükenirse, arkada bırakır,
Bırakırsa, genişler enine boyuna…
Boynun üstündeki beynin zekâsı,
Kulak ve gözle uzanır;
Ta ki sıcak bir duygu hissedene kadar.
Sıcak duygu ve düşünceler,
Her zaman iyi sonuçlar vermez,
Karşısındaki bazen fena çarpar
Ve kulakla göze takılanları…
Yaş dolu gözler, ağlar ve sel olur.
Dudakların büzüşmesi; yüklü bulutları,
Harekete geçirir, sevgi dolu vadilerde…
Ağlamak mı? Düşünmek, düşünen yazar,
Yazansa çizer, gördüklerini,
Yazısının her köşesine…
Arkadaş yol yürüyenindir!
Arkasına bakmadan gidenindir.
Hangi derenin suları susuzluğunu giderir?
Burunlarda hangi çamlı tepenin nefesi tütser?
Boş vadileri, hangi çığlıklar rahatsız eder?
Hangi hümanistler yardımına koşar?
Alkolden dermanları kalmayanlar mı?
Çalmaya vakit bulamayan hırsızlar mı?
Senin dinine ve mukaddesatına,
Söven, seviyesiz hokkabazlar mı?
Yalan söyleyip, seni dolandıranlar mı?
Zina eden zâniler mi?
Yarı yol da sana tekme vuranlar mı?
Haksızlığa ve zulme razı olanlar mı?
Arkadaş yol yürüyenindir!
Arkasına bakmadan gidenindir.
Hangi sokak çıkar, hangi sokak çıkmaz?
Bana hangi düşünce yüklü bulutlar,
Su verir, hangisi vermez?
Bütün yollar, menfaate çıkar dediler.
Sokaklarda başıboş insanlar yığını,
Aç, susuz gezer, günlerce,
Kavga, dövüş eksik olmaz düşünce.
Susamak kolay değil, kan konulsa içersin;
Açlık kolay değil, yenmeyecekleri yersin.
Arkadaş yol yürüyenindir!
Arkasına bakmadan gidenindir.
Toplumda bu yolun çakıl taşları vardır;
Her köşe başında…
Durmak her kişinin işi değildir köşede,
Gözünün birini açıp, diğerini yumarsın,
Ceplerinin birini kapatıp, diğerini açarsın,
Bir de bakmışsın ki köşe olmuşsun;
Köşe taşının yanında…
Arkadakiler kıvrılır yılan gibi,
Canı yanınca, bazen sokar yanındakileri.
Zehir ulaşmaz, köşe başlarındakilere,
Kanunlarsa hiç ulaşmaz onlara,
Onlar zaten birer kanundur, köşe başlarında.
Dokunsanız yanarsınız, dokunmazsanız da,
Geçenden kırk akçe, geçmeyenden kırk üç,
Onların ruhları, kaşları, gözleri, nefesleri…
Büyüler, aşağılık duygusuna kapılanları.
Aslanım yol yürüyenindir!
Arkasına bakmadan gidenindir.
Ağlamak ve gülmek, ikiz kardeşin ayrı cinsi,
Cinsler, her zaman birbirlerini yansıtmazlar,
Hülyalar dünyasında yüzenlere boştur gerisi,
Bunlar boğulmayı pek düşünmezler,
Kendilerini bekleyen köpek balıklarını da.
Yollar; tozlu ve dumanlıdır, Anadolu’da,
Çamurlar diz boyudur, kenar mahallelerde,
Gökten bazen sis yağar, kurak topraklarına,
Okyanuslardan yollar açılır, batık gemilere.
Bunlar beyaz kadın mı, haraç mı, eroin mi?
Köle mi taşırlar, denizin derinliklerine?
Okyanus ötesi insanları, bir başkadır ekranlarda,
Onları izleyenlerse, muhtaç görürler kendilerini;
Yumuşak yaylı oturaklarında…
Aslanım yol yürüyenindir!
Arkasına bakmadan gidenindir.
26. 01. 1994
Konya
Kayıt Tarihi : 21.2.2009 19:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İdris Çetin](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/02/21/yol-yuruyenindir.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!