Ay ışığında süzülüp kaybolurken karanlık gölgeler
İbrişimlerle asılır gökyüzünü sıra sıra geçenler
Can haraptır, ayaklara kurbanken,
Yolcunun yolunda.
Yol nedir?
Cehaleti yolcunun başındaki büyük bela…
Misafir olur sözler yolcunun ağzında
Yoldaki hancı, cesaretin cazgırı olunca
Efendisi; suzinak gecelerin düşlerde kaybolan
Düşmüşken yollara, yollarda dervişlerin “aman” sesleri
Batar ıssız dağların yüreğine ufukta kaybolan zaman
Boyası dökülür düşüncelerin,
Kendi çıplaklıklarında kaybolur kelimeleri…
Kalmaz ruhunda yolcunun
Islık tadında fısıldayan rüzgarın sesi
Fecrine kavuşurken bitmiş hikayesi yolun
Lügatte bir kelime bulunmaz
Bu hal ne, neyin nesi
Çaresi yok gökyüzüne dair düşüncelerin
Cefası yolun
Yolcunun ta kendisi
Cüppesinde saklanır,yolcunun
Daha görülmemiş düşler
Ak sakallı herkesin bildiği o bilge kelimeler
Yansır aynalar üstünden yolcuya,
Davet edilir o kelimeleri bilenler, düş yormaya,
Bilindik halleriyle tekrar edilir o ceberrut sözler…
(Ankara 07.01.2007 02:35)
Yunus KaracaKayıt Tarihi : 7.1.2007 03:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!