Yol Hikayesi – Kendi Çapında İnsanlar

Yol Hikayesi – Kendi Çapında İnsanlar

Adım adım uzuyorlar onlar.
Hiç bilinmedik bir caddenin köşesi,
Yahut bir tuhaf duygu emanetinin silistresi.
Her yeşilde bir boy daha,
Her durmakta birkaç daha.
Peki neyi vermeli?
Neyi almalı?
Neyi öldürmeli?
Neyi yaşatmalı?

Artık anlaşılmazlığı sevmiş,
Anlaşılırlığa çok şey sığdırmışken;
Beni, benden konuşmayalım.
Kenardaki yeşillere bilindik başka satırlar da olsun,
Olmayan olmayacaksa da,
Olan olsun;
Ve de olanla yürek doysun.
Çünkü ya şanssızlık diye bir şey var gerçekten,
Ya da suç bizde;
Ya bir çocuğun dilinden süzülür misali,
Ya da çekinir gibi.
Çünkü,
Yürek doymaz bilmez bir canavar.
Çünkü,
Belki de en büyük düşmanımız çoğu zaman bir yürek.
Çünkü,
Belki de en güzel katilimiz mantığımız olmalı.
Ya da sonum yüreğimin aptallığıyla gelecek.

Elbette unutmak kolay değil asla.
Ama onuru varsa,
Yürek önce unutulması gerekeni bilmeli.
Bazı zaman kendinden bile geçmeli.
Kaldır başını öpüşlerden,
Nereye gittiğini bilmeyen insan…
Sana çoğul eki gelse ne olur?
Yüklemsiz cümlelerin var hala senin,
Yargısız infazların…

Sen ray kenarı güzel bir bahçesin.
Patikalarsın, engebesiz, yürünesi…
Sen muazzam bir düzlemsin,
Her tarafı birden ışık alan;
Suyun içinde,
Tek dalgada batabilecek,
Çok güzel bir şeysin!

Diyap Mansuroğlu
Kayıt Tarihi : 18.2.2010 01:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (2)

Diyap Mansuroğlu