Yollarda bitmeyen yolculuklar iz yapmış
Kimi yerde konaklamış insanlar, kimi yerde ağaç diplerine yaslanmış
Kimi yerde bir avuç suyla ıslanmış
Senin kopardığın çiçeğin kökleri yeniden uzamış, dallar tomurcuklanmış
Çingenelerin yolculuğu bizimki
Mavi gök altında
Yeşil çimenler üzerinde
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Sevgili Rahim Taş'ın şiirlerarası yolculuk kavramı anlatabilir sanırım şimdi söylemek istediklerimi
Bu yazısında Rahim bey şiirlerin arasındaki seyahatın sindire sindire yapılmasını öngörüyordu mealen..
sakin sakin okunmalı şiir diyordu
Dizelerarası yolculukta öyle olmalı..nasıl olmalı? Onu da anlatayım
Eskiden Üsküdarda kahvehaneler vardı..tabureli
Çay konik bir kapakla kapatılmış bir tepside taşınırdı bu kahvelerde.
Ayrıca çay bardaklarını kapatan kapaklar, kaşıklar ve şekerlikte piriçten olurdu..
İşte burada, kahvehaneye gelen her insan selam verdikten sonra, oturanlar gelene teker teker merhaba derdi.Ve tek tek gülümseyen çelebi bir çehreyle herkese hatır sorulurdu
Bir şiire selam verilerek girdikten sonra her dizeyle ve her dizenin çehresine, gözlerinin içine bakarak selamlaşmak, merhabalaşmak gerekir diye düşünüyorum..
isterseniz birlikte merhabalaşalım bir kaç dizeyle burada..
Mahmurluğu unutmuş insanlardan olduk hepimiz
.......
İyi insanların öyküleridir anlatılanlar
...
Hiçbir lamba içerlerini aydınlatmıyor
...
Halbuki arabada farklı yönlere bakan dört kişiyiz
Uzak yönlere
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta