Yine uçsuz bucaksız gibi görünen, yağmuru kendine yaren dar ve engebeli yollara attım kendimi
Diyorumya yine diye, işte yine bir sonbahardı
Hüzne boğulan tüm benliğimle, yaşamaktan bir kez daha usandığım koyulara bürünmüş bir sonbahar
Günlerden haftasonuydu ama hangi gündü hatırımda kalmamış
Onu da özgürlüğe kafa tutmaya çıkmış, hepsi aynı memleketin havasını solumaya mecbur edilmiş, çoğu bezgin azı zaten kendinden habersiz vatan meleklerinden biliyorum
İçime zehrini akıtan tek bir şey var belleğime musalla taşı gibi oturmuş
Ruhum can çekişirken esiri olmak istemediğim onca duygu ama bu kez sahaya taraftarsız çıkan
Alkışsız, slogansız, tezahüratsız, yalnız...
En kısacası kimsesiz, kimsesiz duygular işte
Otobüsteydim hala ve bu uzun yolculuk bitmeli dedim kendi kendime
İlk kez,belki de ilk kez aynı köşede istasyonda inmemiştim
Yağmur yüzünü gizlemişti çoktan
Diyorum kendi kendime, belki de çekindi açığa çıkan arsız duygularımdan
Onlar kadar gelemediği için üstüme, giremediği için kanıma acımasızca
Kimbilebilir gülyüzlü meleğin kollarında kurutmadığını ya da
Çocukluğumda resimlerim vardı, başköşesinde klişeleşmiş pamuk bulutlar
Belki de onlar içine çekmiştir benim görebileceğim kadarını yağmurun
Çünkü etrafta bir ben kavrulan, yanan bir ben
Acaba diyorum yine mi yenik düştüm beni yavaş yavaş eriten kanadı kırık duygularımın pençesine
Yine mi teslim oldum ellerini kaldır bile demeden mavi elbiseli,beli silahlı yeni yetme polis memurlarına
Yürüyordum...
Yere daha bir sağlam basaraktan, her adımda bir isyan
Ama yürüyordum, aksada bir gözümden sildiğim gözyaşı ötekinden
Yürüyordum aksamadan hızlı adımlarla
Ve aklıma çocukluğumun geçtiği biri bir şey yapsa kızsa ağlatsa beni,
kendi kendime cezalandırmaya ya da kendimi korumaya çalıştığım o günler geldi...
Dedim o zaman da anneme söylemezdim
Ama o zaman annem vardı arkamda ben demesemde,bir şey anlatmasamda,ellerimden tutacağını bildiğim bir anne işte varlığı yeten ruhuma su serpmeye
Oysa ruhum yanıyordu ve su serpecek ne annem ne de bir başkası vardı...
Arkamda bıraktığım yollar yaşananlarla birlikte geride kalmıştı
Annem yine annem geliyor aklıma
Bir dünyayı arkama alışıma ne derdi acaba,benim küçücük dünyama ne derdi
Yok işte boynuna sarılıpta ağlamaya hasret kaldığım annem de yok
Ben bir başıma avunmayı, kendi kefenime sarmalanmayı,kendi duama amin demeyi de bu yaban şehirde öğrendim
Ben burada öğrendim,yarama bir damla gözyaşımdan merhem sürmeyi
Burada, burada öğrendim yalnızlığımı
Her gece var gibi görünen kadifemsi nevresimimi fırlatınca bir köşeye,başıma kadar çekip yattığım yün yorganımın sıcaklığında, belkide yastığımın söylentisinde bitti yalnızlığım her gece.
Ben, ben burada öğrendim işte bir yorganım bir de yastığımın has dostum olduğunu
Yürüyordum,yol bitti tükendi...
Ben de oturmuşum bir kaldırıma, insanların çokça gelip geçtiği bir caddede,görmezden gelmeye çalıştığım asık suratlı hüznümle
Sonra nasıl geldiğimi anlayamadığım bir başka mekana daha attım kendimi ama yine insanlar vardı eğlenceleri yüzlerinden bellenen
Oysa ne işim vardı diyemiyordum bile,gerdanımda yalandan süslü bir kolye, mutluluk simgesiydi belkide sadece o ana özgü bir yerde
Dayanamıyorum, yıkılmış değerlerimin üstüne ne inşa ediliyor
Dayanamıyorum, kırık aynalarda kendimi görmeye mecbur kaldığım bu zamanları yaşamaya
Dayanamıyorum,gücümü son damlasına değin tüketen kalplerin ulu orta atışına
Dayanamıyorum, kendi kendime yapamadıklarıma
Kendime yeterim dediğime utanıyorum...
Muhtaçlığımda, ezilmişliğimde ayakta durmaya çalışmaktan başka herşeyden belkide utanıyorum
Yol bitti demiştimya yol bitimindeyim hala
Oyda dönüyordum ardımda bırakarak savrulduğunu sandığım ama kendini yitiremeyen onca yıkık duygunun içine
Ayaklarım ilerlese de, geride kalan ruhumun yokluğunu hissediyordum
Dönüyordum...geride bırakırken dönmeyecekmiş gibi yağmurlarla kaçtığım bir yanı hep hüsrana bakan öyküme
dönüyordum
Daha yeni anlamıştım dar ve engebeli,çıktıkça sivrilen yollardan çıkarken anlamıştım kaldığım yerden öyküye devam etmem gerektiğini
Daha yeni anlamıştım insanın bir kendinden kaçamadığını ve daha yeni anlamıştım gerçekten bir ben kaldığımı
Şimdi düşünüyorum da geride kalan o duygular hep haliç nehrinin kıyısında
Oysa nerden bilebilirim şu kapıdan içeri el uzatan bir arsız duygunun daha gelmeyeceğini,beni götürmeyeceğini nerden bilebilirim
Zamanını bilmediğim o zamanın bu zaman olmadığını nerden bilebilirim...
(10/12/06-08:50-ISPARTA)
Zekiye AksoyKayıt Tarihi : 30.4.2008 21:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)