Hayalinize dayanır mı gönüller,
Sizi görünce zikreden diller,
Şevke getirilen yürekler,
Dostu sevdirir zatınız dost olunca..
Ey rahman'ın övülen müjdesi,
Geldim huzura bitmez nefsin hilesi,
Gözyaşlarımın esrarı, şifresi
Sizi söylettirir baş nişanesi..
Düstur edindik girdik yola,
Başladık itaat yolculuğuna,
Cefa gördük sefa'yı anmakla,
Agah olduk anladık sır Hüda..
Kim ki Allah der zatınız gibi,
Meftun eder kendine şu Garibi,
Ey yüreğimde bulunan Sahra ateşi,
Yandı bağırım şanınızı mahcubiyetle duyunca...
Gördük ki Hüda kendine çeker,
Gel gör kulum yanındayım der,
Bir hazinedir görünmek ister,
Şadıman oldu ahvaller, siz dostu anınca..
Şimdi mutmain olur mahlukat,
Gördükki sır hakikat,
Dünyayı terk etmiş nefis bak,
İki cihanın sahibi Eşref kalk!
Eşref'in kalkışı ile yakmak gerek,
Hakkın muradını bulmak gerek,
Rahman'ı bilip susmak gerek,
Bu kervan'da candan geçmek gerek..
Ayağına diken battı mı üzülme,
Bilmez misin dikenler Gül de,
Gül irşad eder seni kendiyle,
Bakıp nefhaya şad olursun dinle..
Ey garibim sanadır bu kelamım,
İrşad eder varis gitme, yararın
Perde eyleme alemdeki Mukaddes davanı,
Gösterirler o vakit sana asıl cefayı!
Kayıt Tarihi : 24.2.2024 21:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!