Törpüleme bırak kalsın nasırım
Ne yılım tükensin nede asırım
Batmasın ışıklar kaymasın yıldız
Haşmette kalmasın gökyüzüm cılız
Ben ki yolcusuyum şu ince yolun
Defteriyim omzun ve iki kolun
Kırılmaz kalemle yazılmış yazım
Uzvumdan fısıldar sesim avazım
Mahmur sabah dünden sızmış uykuya
Kabusum terliyor hissiz korkuya
Uyandır kendimi getir kendime
Çiğne hududumu yetiş bendime
Yol uzun, yol çetin yol beni bekler
Baharımı bekler dallar çiçekler ?
Hazırım dostumun Hüsnü kâstine
Bana düşman olanın su-i kâstı ne ?
Kaldır ufuklardan kaldır vuslatı
Dost ile koşmakta visâlin atı
Ben onsuz kalmadım nede o bensiz
Sebeb var edermi sebeb nedensiz
Yolcuya sine'dir yolcuya kucak
Şah damarım kadar yakında bucak
Tur dağını yakar asa'nın hârı
Yol Râhman'ı bilir, yollar kâhharı
Bir avuç gökyüzü bir damla deniz
Kudrete bakınca sızlıyor geniz
Rükûda eğikken nefsimin başı
Rücû etmeyecek gözümün yaşı
Kademler ezelden tanır bu yolu
Önüde ardıda yolcuyla dolu
İşte menzil işte yol işte hakikât
Ya sekiz kapıdan, gir yada yedi kat
Murat Çakıroğlu
Nihâi
Kayıt Tarihi : 20.4.2022 09:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Murat Çakıroğlu 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/04/20/yol-716.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!