Romantizmin canı cehenneme.
Kazanova it soyu.
Sürrealizm irrasyonalizm vs.
Hepsi şeytana havale.
Burjuva entelijansiyasını kendi iç dünyasının
Antagonist metaforları ile başbaşa bırakıp
Şiir denilen çakıllı yolda yürümeye başlıyorum.
Kelimeleri yanyana getirebilme sanatına dair
Söyleyebilecek neyimiz var?
Ya da bu yol nereye çıkar?
Yani aslolan ağacın düşünebildiğini yazmak mıdır?
Bir hanımefendinin gönlünü almak mı?
Yoksa,
Makine başında geçen sekiz saati anlatmak mı?
Aslolan nedir?
Cevaplamak mı?
Yoksa sürekli soru sormak mı?
Bu yolda çakıltaşı biter mi?
Yol,
Bir fabrikaya gider mi?
Devrim,
Gökten iner mi?
Kazan dairesinde şiir yazabilmek ya da
Şiir gibi ayaklanmaları örebilmek
Şair ruhu gerektirir.
Bir sanatçı için
-Ama gerçek bir sanatçı için-
Diz çökerek yaşamaktansa
Ayakta ölmek yeğdir.
Hele bir de önünde barikat varsa...
Şükredebilir bunun için
Hayat boyu inanmadığı tanrıya...
Kayıt Tarihi : 14.8.2010 12:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!