Yol Şiiri - Salih Fevzi Akın

Salih Fevzi Akın
66

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Yol

bir zaman kayboldum u dönüşlerinde
aç susuz ve umutsuz gezindim günlerce
haykırışlarımı an duydu zaman duydu umman duydu
gece başımın altına yastık diye taş koydu
toprak bana ince bir örtüyle arkadaş oldu
üşüyordum baharında bedenim tar u mar oldu
diken diken kaktüsler kahrımdan helak oldu
tek tük çiçekler gözyaşlarımla boy boy oldu
hani senin saltanatın ne yapayım o ince boyunu
bana sadece inandığım güç yoldaş oldu
şimdi bana küstahlık etme yol

hicranım gökleri yardı yıldırım oldu
baykuşlar sözlerime tercüman oldu
bir sen bana ihanet etmedin
mel`un yüreğim ayakkabıma taş koydu
bana asıl ihanet eden itimat oldu

görmek istemem artık gündüz görüneni
bana uçamayan kuştan ne fayda var ki
ellerimle tuttuğum bir vahaydı sanki
bana gerçek görünen bir hayalden ibaretti
gözüme perde çeken et ve kemikten imaretti

gözlerime birden pembe karartılar düştü
sözlerime sağnak sağnak aşk düştü
sonra dağilan bulutlardan bir şimşek düştü
işte ondan çaresiz yolum sana düştü
ey yol yüreğim ellerine düştü
seninle beraber kaderime tarih düştü
varlığım birden sonun kucağına düştü

silkinip kalkacağım en derin uykumdan
yüreğimin atışını geçecek ayaklarım
elveda demeyeceğim son soluğumda
sen biteceksin yol ben gideceğim

senin ulaşamadığın ufuklarda gezeceğim
ve bir gün mazime döneceğim
bir hazin şarkıyı söyleyeceğim
ıslak ıslak gözlerimi süzeceğim
belki bir daha gülmeyeceğim
ama bir daha sevmeyeceğim
bana küstah küstah bakma yol
çünkü bir daha sana düşmeyeceğim

Salih Fevzi Akın
Kayıt Tarihi : 25.8.2006 16:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Salih Fevzi Akın