Dün yoktun.
Akşam yoktun.
Bugün de yoksun.
Bir dost kahvesi içecektim;
az şekerli, sade.
İştahım kursağımda kaldı.
Yoktun.
Aklıma birden kötü şeyler geldi;
Cibali Karakolu’na uğradım.
Metris, Sağmacılar, Bayrampaşa derken,
İstanbul’un;
tüm mapus damlarını dolaştım.
Yoktun.
Tam umudumu kesmiştim ki,
Eşkalini verdiler;
içim cıız etti.
Boğaz köprüsüne koştum.
Belki dedim.
Belki ıslak bir mendil bırakmıştır geride.
Yoktu,
Yoktun…
Üç beş dakika sonra telefon geldi,
Sesin ağlamaklı, içli içli…
Anladım..Anladım da,
Peki ama, benim suçum neydi?
Kayıt Tarihi : 24.11.2008 20:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muharrem Nalçacı](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/11/24/yoktun-33.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!