Hayatın eşiğinde durarak sana çarpıldım
Avucumun kuyusundan
Ölü balıkları yüzsürmeyi senden öğrendim
Beni aşkın kitaplarda satıldığı kente götürdün
Orda kalbim secde etti sana
Hislerin kavmine peygamber indi
Mülteci bir aşkla seviyorum seni ki
Kalbimi alçıya aldırdım
Sırrımı sakladım kapıların ardında
İflah olmaz bu fahri titreyiş
Güneş tutuyordu zamanı
Dönüştüm geceye
Siyah akreplerle tıkıştı gözüm
Elle tutulu bir korkuydu ikimizin zamanı
Bir ünlemin tepesinde gizli sancı
Bazı kentler vardır
Göbekbağı kesilmeyen
Bir kaldırımı diğeriyle akraba olmayan
Bir kentin denizine terk ediyorum seni
Bir yalnızlıktan bir hüzne dokunarak uçtum
Yolunu kaybettim yattığın mezarın
Geldim ellerine sığındım
Titriyordum
Bir kanguru sığınırcasına annesine
Bana ölünle sokuldun
Silbaştan yaşatmak için seni yaşlandım
Bütün aşklarımdan sökülüp de
Tane tane sana döküldüm
Seni bu yüzden kutsadım
Beni bir elma gibi soyduğun için
Birgün buharlaşırsa gözlerindeki güz
Üstümü sarı yapraklarla ört
İnsan en karanlık hücresinden öpmeli bir gülü
Kayıt Tarihi : 19.4.2007 18:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!