Şimdi sen yoksun ya
ısrar ediyorum kendime!
Hani, gölgelerin güneşe şahitliği gibi
yokluğun bu mahzenlerinde,
terkedilmiş halimi süzüyorsun ya!
Biliyorum başka topraklara güldüğünü.
Yedi renge hayat verip;
öpüşünü, sevişini...
Belki sıcak göğsünü yaslayıp
aşkı, ateşle süslediğini.
Bu derinliği içe vuran sızılar
içten batan ahları, dudağa düşürmüş.
Her an hazırdım ya yıkılmaya
iki kelime beni amansız bıraktı.
Şimdi sen yoksun ya
susuzluğun Cemali çöl kadar kuru,
sahipsiz yüreğim hep duasız!
Mahremler utansın, öyle çıplağım,
kaldım ben Araf'ta bir başıma.
Şimdi sen yoksun ya
yine de seviyorum, yine de...
Yoksun, yok.
Kayıt Tarihi : 22.6.2014 18:39:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Altan İlhan Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/06/22/yoksun-yok-2.jpg)
ne güzeldi..tebrikler değerli şairimiz...
TÜM YORUMLAR (1)