Bomba elimdeyken, sen düşünmeden
Pimini çektin ve gittin ansızın.
Ardından paramparça olan zerrelerimi
Görmedin, duymadın çığlıklarımı.
Elli dokuz yıla ne sığdırdın?
Ya da ne sığdıramadın da çabuk gittin?
Bu sene üçüncü yılı gidişinin
Bense daha dün gibi bekliyorum.
Belki diyorum bir elinde sigarası,
Bir elinde siyah tesbihi,
Çıkıp gelecek ve ben terliklerini vereceğim ayağına.
Orta şekerli bol köpüklü bir kahve
Geçeceğim karşına ve seni dinleyeceğim.
Ama yok işte, kapı açık ardına dek yoksun sen.
Her sıkıldığımda, her çıkmazda kaldığımda
Koca bir dağdın bana, sırtımı yasladığım.
Yangınlarımda su zerresiydin acımı dindiren, söndüren.
Bak karanlıklarım kopkoyu en zifirinden,
Acılarımsa üstü örtülü bir sandıkta sanki.
Sen çekip giderken sandığın anahtarınıda götürmüşsün
Açıp içine yeni acıları basamıyorum ellerim,
Ellerim acıyor yanıyor baba.
Hani bir şarkı vardı en sevdiğin;
Senin en güzel yerin kahverengi gözlerin diye.
Hep bunu mırıldanırdın sessizce, bir tek bu şarkıyı severdin.
İşte o güzel gözlerinle anlardın anlatamadıklarımı,
O gözlerinle duyardın yüreğimdeki sancılarımı.
Ama yok şimdi o gözlerin.
Artık kimse duymuyor,görmüyor gözlerimdeki sessizliği,
Belkide göstermiyorum kimseye senden sonra
Kim bilir.
Bugün gidişinin üçüncü yıldönümü ve ben
Ve ben seni çok özlüyorum.
Gel desem; gelemezsin biliyorum.
Bazen öyle yanıyor ki içim;
Sen çağırsanda ben gelsem diyorum.
Dağımdın, yıkıldın sırtımdan hançerlediler yokluğunda
Sen benim rotamdın, alabora ettin beni gittin.
Sen gittiğinden beri kimsesizim.
Kolum kanadım kırık kuş yavrusu gibi
Sıçrayıp duruyorum öylece.
Özlemlerim harmanlandı hasretinle,
Acılarım katmerleşti gidişinle,
Yok işte baba yok tutunacak tek dalım
Yaz mevsiminde sensiz sanki
Karlı kışda ayazda kaldım.
Yoksun baba yoksun,
Diğer yokolanlar gibi,
Yokolmak zorunda kalanlar gibi yoksun.
Kayıt Tarihi : 14.7.2010 16:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!