Elimizde gevelenmiş bir ekmek,
Katıksıza biber de bir, tuz da bir.
Haddimiz mi balla börek beklemek,
Had bilene simit de bir, kaz da bir.
Başımıza vuran alır lokmayı,
Sürdürürüz melül mahzun bakmayı,
Bilemedik kabuklardan çıkmayı,
Bize göre feryat da bir, naz da bir.
Yoksullukta et düşünmek bir derttir,
Toprak yemek bir küçücük zahmettir,
Bir tek zeytin bir tencere lezzettir,
Yetinene fazla da bir, az da bir.
Bekleriz ki bahar gelsin, ot bitsin,
Çayırlarda kemik bitsin, et bitsin,
Tencerede kaynatılan dert bitsin,
Sabredene bahar da bir, yaz da bir.
Bakkala borç, kasaba borç, ele borç,
Gelene borç, gidene borç, yele borç,
Çarıpa borç, çaputa borç, çula borç,
Borçlularda meşin de bir, yüz de bir.
Biz yoksuluz, et met görsek korkarız,
Dört zeytine dört gün bayram yaparız,
Yemeklere dürbünlerle bakarız,
Parasıza mide de bir, göz de bir.
Umudumuz ölüp gitti kızakta,
Yamalandı pantolon da, kazak da,
Geçim bizden güneş kadar uzakta,
Bundan sonra yamaç da bir, düz de bir.
(DAT DARA LİLLİM isimli Şiirsel Gülmeceler 'inden > 75-76/100)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 3.11.2004 10:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!