Yoksul Damların Gecelerinde
Sıra gecelerinin sonu isyan gecelerinde devam ederdi,
Yoksulluğun üstü örtülürdü yıldızlı gecelerde,
Yeşile hasret, suya hasret, serinliğe hasret,
Toprağın ve tenlerin kaderiydi bu,
Yoksul damların gecelerinde.
Kızıl rengiyle güneş güne eyvallah derken,
Yarın görüşmek üzere el sallarken yaşanırdı bunlar,
Güneşi bir zalim nöbetçi teslim alırdı günün içine,
Dinlenmek için çekilirdi dünyanın öteki yüzüne,
Yoksul damların gecelerinde.
Yoksul insanlar gibi damların serin uykusuna,
Sabah güneş yine aynı yakıcılığı ile mesaisine,
Başlarken sizi de yoksulluk mesaisine başlatırdı,
Gecenin karanlığı örtüsünü çekene kadar,
Yoksul damların gecelerinde.
Rengarenk bir çulun üzerine kurulmuş,
Yoksul sofraların tadı damağında,
Aynı renkli çulların damdaki kucağında uyku sürerdi,
Gecenin nefes kesen sıcağa rest çekmiş saatlerinde,
Dürüst yoksullar olarak serinliğe sarılıyorlardı,
Yoksul damların gecelerinde.
Damda yatan çocuklara ay gece lambası gibi ışık tutuyordu,
Renkli çul yoksul yataklarda zengin rüyalar görülürdü,
Yıldızlar buna şahitti,
Gecenin serinliğine teslim olarak dizilirlerdi damlara,
Yoksul damların gecelerinde.
Yokluğun ezikliğiyle düşmüşlerdi bu hale,
Gördükleri aslında bir rüya,
Kartondan, telden, çamurdan arabaları yarışırdı,
Çocuklar gerçek oyuncaklara ulaşmak için,
Yıldızlar hep aynı uzaklıktaydı zenginlik gibi,
Yoksul damların gecelerinde.
Fakirlik en yakınlarıydı,
Gecenin kucağında sabah olmadan serinliğin hasreti başlardı,
Onca sıcağa rağmen tek zenginliği gecenin damdaki serinliği yeterliydi,
Yoksul damların gecelerinde.
Gökyüzünde kayan yıldızlara benzetirdik yoksulluğumuzu,
Nefessiz bırakan sıcaklardan omuzları düşerdi su taşımaktan anaların bitmezdi çilesi,
Sıcağı serinleten bir damla su,
Yoksulluğun ve zenginliğin yıldızlar kadar uzak hasretine rağmen, başımız hiç olmadığı kadar dikti,
Masumdu insanlar başkalarının oyuncağı olmaktan,
Yoksul damların gecelerinde.
Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 15.4.2015 14:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sonrası tabi ki üzülüyoruz.!
Mutlaka bekleniyoruzdur bazı yerlere...ev sahibi güzel insanlar çok.
Uzun soluk misafirlik isterler, karınca kararınca takılıyoruz müddeti...;
Mânâ arayınca civan, yorum'u bulmuş yoldaşı
Aşkları yapınca vatan, âşık olmuş vatandaşı.
Seven arayınca civan, sevilen olmuş yoldaşı
Meşkleri yapmışlar vatan, Dil'ler olmuş vatandaşı.
Yani...bir soluk alalım dedik, hoşçakal demeden önce...
TEBRİKLER...yüreğinize sağlık sn Senem AYGÜL hanımefendi
En derin hürmetlerimle...başarılar dilerim,
Her şey gönlünüzce olsun..esen kalınız her daim.
''Rengarenk bir çulun üzerine kurulmuş,
Yoksul sofraların tadı damağında,
Aynı renkli çulların damdaki kucağında uyku sürerdi,
Gecenin nefes kesen sıcağa rest çekmiş saatlerinde,
Dürüst yoksullar olarak serinliğe sarılıyorlardı,
Yoksul damların gecelerinde.'' ...
Muhteşem bir tasvir ve yorum,çocukluk hayallerime dalarken kendimi buluverdim dizelerinizin içinde,tebrikler.
Sevgili Kardeşim Senem Aygül,
Mükemmel paylaşımızı tebrik ediyorum. İyi varsınız ve Yoksul Damların Gecelerinde eserini paylaştırdınız. Beğenerek ve saygı duyarak okudum. Muhteşem eseri tebrik ediyor, tam puanımla antolojime ekliyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr.İrfan Yılmaz. BODRUM.
TÜM YORUMLAR (4)