Dalgayı giyinmiş mavi, ruhumda arsız gelgitler
Göğsümdeki fay titrek, küflenmiş yalnızlıklar
Ruhumun rahminde asi kelebek, isyanı içiyor
Tırmalanmış bir ömrün ayrılık tepesindeyim.
Zamansız itirafın penceresinden bakıyor kış
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan