“Sitre-tül münteha” denen tapuna,
“Hıra’dır, Sair’dir, Tur” diye geldim.
Lütfün erişince, yokluk kapına,
Şükürle, sabırla “dur” diye geldim.
Belki kerem eder, hor hakir bakmaz,
Şirk, hata, isyanı başıma kakmaz,
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta