Eğer yakınsanız birbirinize, aranızda bin kilometre mesafe de olsa komşusunuz demektir.
Parası olan Paris'e gider, geriye kalan herkese her yer memleket.
Dil bilmemek mazeret değil, öğrenilir gidile geline.
Söndürün ateşi de renk renk güller dikin bahçenize.
Komşu komşunun külüne değil gülüne muhtaçtır.
Yoklukta küfreder insan, yoklukta şükreder, yoklukta ilenir.
Yoklukta söylenen söz söyleyeni bağlamaz aslında.
Varlığın ise söyleyecek hiçbir sözü yoktur.
İnsanlar ağlar, köpekler havlar, kuşlar ciyaklar ağaçların dallarına tüneyip.
Çaresizlik en büyük yüktür.
Herkes kendi evinin penceresinden bakar dışarıya doğru,
Bazı evlerin kapısı kilitli, perdeleri çekiktir.
Sadece yeyip içmekle ifade edilmez yokluk,
Gitmek isteyipte gidememekte,
bir kitap açıp okuyamamakta,
gerçeği görememekte tüm çıplaklığıyla,
görüpte söyleyememekte açtlıktır.
Söylemenin sözle bir alakası vardır belki ama, tok miğde de guruldamaz hani.
Demem o ki, mutluluk yoktur aslında, yani vardır da yoktur.
Kendini tok zannedersin misal, toksundur da belki,
Lakin aslında biftekte yiyebiliyorsan arada, işte o zaman karnın gerçekten toktur.
Hür'üm der her insan, evet hürsen hürsündür lafta zaten.
Tabi aklına estiği an gidebiliyorsan tiyatroya, müzeye,
İşte o zaman gerçekten özgürsündür.
Herkes aşık oldum der durur aldanarak, zincirli, kelepçeli yüreklerde barınır mı o duygu?
Aşk diye hissettiğin şey esasen derin bir iç çekiştir sadece.
İkide bir şükret diyorlar bana kötü örnekler göstererek,
Şükret.
Tamam edelim, edelim etmesine de, iyi örnekleri ne edelim?
Herkes kendi acısını söylüyor kendi dilinde,
Zaten hiç dil bilmeyenler cehil değil midir?
Bize tek dil bileceksin diyorlar, tek dil.
Beş dil bilen ehil değil midir?
Bekir Dalkıç
Kayıt Tarihi : 27.12.2019 12:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!