Damlası nimett deseler bana
Seni bilmeyen yaşı neyleyim
Yolunda kurban olmazsa sana
Omzun üstünde başı neyleyim
Sen bil düşmüşüm alem diline
Zalimin aman bilmez eline
Hasret karası saçın teline
Feda olmayan canı neyleyim
Anladım azap ne imiş meğer
Bir kez gül diye ölmeye değer
Toprak olunca çürürse eğer
Seni taşıyan kalbi neyleyim
Tekelerden süt sağarmış gibi
Yatsıda tan yeri ağarmış gibi
Ardından yağmur yağarmış gibi
Yaşlar dökmeyen gözü neyleyim
Gitmeler isyan eder gidince
Sızlar yüreğim inceden ince
Aşkımın ateşini görünce
Küle dönmeyen közü neyleyim
Olur ya birgün bakarsan geri
Çıkar karşına sevdanın eri
Sürgün diye sürdüğün yeri
Vatan bilmeyen aklı neyleyim
Güzelin kabri vardır adında
Yokluğun bile varlık tadında
Diken batmasın diye ardında
Gölge olmayan beni neyleyim
Nisan2010
Ankara
Kayıt Tarihi : 3.5.2010 20:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!