Yokluğunun Laneti Şiiri - Özcan Öğüt

Yokluğunun Laneti

sensizliğin pençesine düştüm,
kanadı kırık kuş gibi çırpınır dururum,
ansızım gülüşün düşünce akla
unuturum birden lanet yokluğunu,
bataklıktan çekecek bir el görmüş olurum,
inanırım kara sevda efsanelerine
sana, bana ve sevgiye...

sesimin yankısı duvarlarda çınlayınca,
yokluğunun çırılçıplak gerçekliği vurur yüzüme,
toz pembelikler anında yok olur
aralandığı yerden siyah perdeler iner gözüme.
fırtına gibi eser, kasırga gibi yıkarım her yeri.
korkma ben böyle büyürüm
acım tohumunu yeşertir içimdeki nefretin,
sonra yine lanetler yağdırırım
sana, bana ve sevgiye.

girdiğim her savaşa yenik başlarım
her seferin de önce umutlarımı,
sonra da kaderimle olan mücadelemi kaybederim.
hayata karşı tüm inancımı yitirip
karanlığı kask yapıp takarım beynime,
ensemde kör talihin nefesinin ürpertisi
bilirim iblis hep bir adım önümde,
elim her an tetikte beklerim
tek gardım korkularım olur,
gömülecek bir sevdadır geride kalan
bir elim de üç kuru gül
diğerin de ise mahşer küreği,
ölü toprağı serperim
sana, bana ve sevgiye...

Özcan Öğüt
Kayıt Tarihi : 24.4.2005 13:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Özcan Öğüt