ben artık yağız atlar koşturuyorum uzun geniş yeşil vadilerinde
sallanan yellerini okşar gibi rüzgarda çocuğun
yemyeşil gözlerine takıyorum umutlarımı
ben artık buluttan evler kuruyorum pencereleri buğulu akşam
bahcesinde deniz
denizinde alabora olmayan yelkenliler
ve derinliklerinde boğulmayan aşklar düşlüyorum boyuna
Dağların dorukları dumanlı olur
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Devamını Oku
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz