Kadifekale’de savrulan bir yaprak,
Rüzgarla birlikte fısıldar adını,
Sardunya kokusu bile teselli etmez,
Kordon’da eksik adımların yankısını.
Deniz, gecenin karasına gizlenmiş,
Ay ışığı dokunur ama ısıtmaz,
Konak’ın taşlarında kaybolmuş gibiyim,
Saat Kulesi unutmuşken vakti.
Alsancak’ta bir kahve soğur masada,
Martılar kanat çırpar, ama sen yoksun,
Urla’nın bağı, dalında kalan üzüm,
Gözlerimde tutunan bir damla gibi.
Bostanlı’da çöker gün batımı,
Gökyüzü kızıl, bir vedanın rengi,
Her dalga vurdukça kıyıya,
Senin sesini getirir, eksik ve hüzünlü.
İzmir, aşkın evi derlerdi eskiden,
Ama şimdi, fesleğen kokan sokaklarında,
Yalnızlık büyür sessizce,
Ve sen, rüzgar gibi geçip gidersin.
Kayıt Tarihi : 29.1.2025 20:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir, İzmir’in sokaklarında, sahilinde, taşlarında ve rüzgârında yankılanan bir ayrılığın hikâyesini anlatıyor. Şehir, aşkın ve anıların mekanı olarak tasvir edilmiştir. Şair, sevdiği kişinin yokluğunda her köşede onun izlerini aramaktadır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!