Gittiğin gün Nisan değildi, yağmurları çoktan yağmıştı şehrin.
Kuru topraklar kalmıştı aşktan geriye. Şimdi sızlayıp duran yüreğim değil, kahpe kurşunlarla vurulduk. Boynumuz eğik kaldı. El-pençe divan durduk kaderimize, bütün yükü sırtımda ayrılığın. Ah etmeye hakkım yok. Dilim varmıyor ismini söylemeye. Ne diyeyim ey sevgili; ne çıkar kadere sövsem, ne çıkar kuşansam nefretleri, giden gitti çoktan...
Artık zehirli otlar büyüyor yatağımda. Koynuma aldığım boş çerçeveler, sen değilsin, olmadın ki hiç, olamadık..
Hercai menekşeler dikiyorum şimdi saksılara. Sanki her açan seni doğuruyor, gözlerin ışıldıyor maviliklerde. Ve ansızın, gözlerin yeniden açıyor bir başka menekşede..
Nereye kadar dayanırım bilmiyorum. Sensizlik sen değilsin, yokluğunun avuçlarından kan rengi sular içiyorum. Boğazımda düğümleniyor gülüşün, ağlayamıyorum.
Gittiğin gün Nisan değildi, yağmurları çoktan yağmıştı şehrin. Her sabah yokluğunun ayazına uyanıyor bu yüzler, nefesler kesiliyor. Olmuyor sevgili....
Ne bu şehre yağmur yağıyor, ne rengi var menekşelerin. Aldatıldık sevgili, aldatıldık. Bu şehir ve ben, birbirine küs iki sevdalıyız artık...
Özlem SezerKayıt Tarihi : 16.12.2007 01:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ne bu şehre yağmur yağıyor, ne rengi var menekşelerin, Aldatıldık sevgili, aldatıldık!
Bu şehir ve ben, birbirine küs iki sevdalıyız artık...'
Yüreğinize sağlık son dizelerde selama durdum maviyane yazımlar dilerim ilhamınız bol olsun...
Sevgi ve saygılarımla
Serdar ERDEMiR
Demek geldi içimden :)
Nasıl mutlu oldum şiirlerini burda görmekten
Tebrik ediyorum seni kucak dolusu sevgilerimle...
TÜM YORUMLAR (2)