Sevgilim,
Mektubunda,
Neler yapıp ediyorsun,
neler hissediyorsun demişsin.
Her bir satırını okuduktan sonra
defalarca ve doyasıya
Karar verdim içimi sana açmaya.
İşte yapıp ettiklerim,
Yokluğunun yirmi dördüncü saatinde
işte sana karşı hissettiklerim...
Özlüyorum seni, hem de delicesine,
Öyle böyle değil, tükenecek gibi hiç değil,
Bir özlem ki,
Yirmi saatinde günümün, sen vardın aklımda,
Yemek yerken oturdun karşımda,
Ve eksik olmadın hiç, dost sohbetlerinin arasında.
Ne yazık ki sensiz kaldım dört saat,
Seni düşünmekten yorgun düşüp sızdığım
salondaki koltukta.
Merak ediyorum seni, hem de çıldırasıya,
Vardın mı yerine, yerleşebildin mi?
Yeni gördüğün yerlerin tadını çıkarabildin mi?
Rahat bıraktı mı seni sarhoş Finliler,
o çöp bacaklı sarı civcivler?
Ve bakıp da otobüsün penceresinden uzaklara,
Ya da giden bir geminin pruvasında
Görebildin mi beni,
Ayrılırken ıslak unutup gittiğin gözlerimi?
Ve hüznü var biraz da içimde yarım kalmışlığın,
Kocaman bir sevdayı iki aya sığdırmışlığın.
Yılların dostları senle tanıştırılmayı,
Boğazın balıkları güzel ellerine yakalanmayı,
Adalar, ve ada insanı senle tanışmayı,
Bizim için yazılmış şiirler -elbet mum ışığında-
kulağına fısıldanmayı bekliyorlar.
Ve cazın en güzel parçaları,
Çalınmadı henüz, çalınmıyor
Dans salonları illa ki seni istiyor...
Ve mutluyum, memeye saldıran bebeler gibi
Ya da çölün ortasında,
dayanmanın son noktasında
Pınara koşan gezginler gibi.
Mutlu olmaz mı insan,
Buluverince birden karşısında,
Gözlerinde kaybolup giden heyecanı,
yıllar yılı arayıp da bulamadığını.
Umuttur sevdiğim bir de,
Parıltılı gözlerde taşıdığım.
Bize dair hayallerdir beni umutlandıran,
Elimi uzatınca dokunacak kadar yakın olan.
Onlarca kez gittim seninle memleketin doğusuna,
Çoktan gezdirdim seni Antalya sokaklarında,
Ve fark etmedin biliyorum ya,
Şu salonlarda çınlanan alkışlar bizedir,
Tangonun en ateşlisi elbet bizim eserimizdir.
Geldim sözlerimin sonuna,
geldim duyguların en tutkulusuna.
Arzudur içimi yiyip bitiren
Ve her türlü hissin önüne geçen.
Hiçbir şeye değişmem bilesin,
Koyun koyuna geçen küçücük bir anı
Dibine kadar yaşadığımız zamanları.
Bunlardır içimde hissettiğim,
Bunlardır sana söylemek istediğim.
Ve ne yazık ki sözlerden başka bir şey kalmadı
Sana bu kadar uzakken verebildiğim.
Kayıt Tarihi : 20.8.2002 09:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Onur Uysal](https://www.antoloji.com/i/siir/2002/08/20/yoklugunun-24-saati.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!