Tırabzanlardan inmekteydim,
Saçlarım rüzgârla dans eder bir şekilde
Köklem kokulu bir sabah
Hareket etmeden bıraktığın yerde
Revazinin karşısında sabahlıyorum
Uzun uzun düşüncelerle boğuşarak
Melâ içine çıkamıyorum
Perşembe yağan bir kar tanesi gibi
Kahramansız hikâyeler kuruyorum
Yavaş yavaş silinen hayatımı uzaktan izleyerek
Hayalinle uyanıyorum rüyamdan
Dönüşünü bekleyen kırlangıçlarla beraber
Rimelerek vakit geçirmeni anımsıyorum
Gözlerim boş duvarlara bakarken
Yapraklarda gülümsemeni arıyorum
Kusursuz yazılmış pesimist mektuplarla
Bir gün kelimesiz geçiyor
Islak gözler, yaşlı tenler misali
Tesadüfün buluşturduğu insanlarla beraber
Eski günlerini koklayan çiçekler gibiyim
Küçük sözcükler kulağımda yankılanıyor,
Tefrik sahnelerinde dolaşırken
Melâda kaybolmuş çocuklar gibi
Karanlıkta buymak bir vaziyetteyim
Kaybolurken yağmurlu bir havada
Rastıklı yüzünü anımsıyorum
Meğer sadece seni sevmişim sorgusuzca
Kurumaya yüz tutmuş bu ketumlu hayatımda
Mum ışığı ellerimde
Gerçeklik arıyorum gidişinde
Yorgunlukla mücadele ederken
Kardelenlerle avunuyorum
Birkaç anı aklımda
Gece yarısı ağlamaklı bir hâlde
İnci gibi gülümseyişini özleyen
Hayalperestim hâlâ
Martıları izlerken
Terk edişini irdeliyorum
Anlıyorum kararırken gözlerim
Yokluğunda varlığında bir
Kayıt Tarihi : 26.9.2008 01:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
10puan+Tüm Şiirleriniz Ant.
TÜM YORUMLAR (3)