Leyla!
Öldür Mecnun'nunu,
Gri bir dumanın süzülen hiçliğinde...
Akıl çoktan sıyrılmış,
Bin odalı hüznün kapısında...
***
Hayat dağılmış bir masa,
Gönlüm siyah beyazda kalmış...
Bir adım gerisindeyim,
Kahkahaların başladığı mesut günlerin!
***
Bugün sustum artık,
Adınla birlikte,
Sana dair ne varsa...
Belki bir Meryem susması,
Belki de susuşun haykırması...
Sanki "es" gibi,
Senden ötesine "Pes" gibi...
***
Sen gelsen,
Ben gülsem...
Gülüşünle,
Hayata dönsem!
Varlığınmış hayatın neşesi,
Zindanmış senden ötesi,
Ah gelsen,
Bir gülsem,
Gülüşünle,
Hayata dönsem...
***
Yâr yarda,
Ben darda...
Hayallerim kaldı yarıda,
Gönlüm siyah,
Umudum sarıda...
Vazgeçtim gayrı,
Senle de yaşarım senden ayrı...
Git ardına bakmadan,
Daha da yakmadan...
Hoş!
Gittin bakmadan,
Yazık oldu,
Yalnız kaldı O adam...!
***
Şimdi hangi şiirin kucağında,
Himmet beklemek gerek ki?
Düstursuz yakalandım,
Amansız yokluğa,
En pervasız kelamların ardında,
Kalakaldım,
Ardın sıra...
Sevdamla,
Bir başıma...!
***
Sensiz yol aldım başı boş kervanlarda,
Her geçtiğim sahrada bir kuyu,
Sen kuyunun başındaydın,
Ve ben susuzdum sana...
Sonra kendime geldim,
Sen serap, ben ise kuyunun kendisi...
Uyandım sıçrayarak,
Baktım ki sensizlik!
Kocaman karşımda...
Sanki sen gibi...!
***
Leyla'dan yaralar,
Leyla'sız çekilmez imiş...
Züleyha atsa da Yusuf'u zindana,
Saraylar zindandan beter imiş...
Kayıt Tarihi : 19.9.2020 00:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir ayrılık, bir yoksuzluk, biri de ölüm...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!