***Yokluğunda Irak değil Felluce***

Rukiye Küçük
61

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

***Yokluğunda Irak değil Felluce***

Bazen haylaz bir çocuk edasıyla
Bazen dağları deviren sevdasıyla bakardı
Mıh olup çakılırdı alnıma
Günlerce aç kalsam ekmek düşmez aklıma
Bir gökyüzüne bakardım, mehtaplı gecelerde
Bir gözlerine
Yıldızlar firar ederdi gözlerine değince
Nutkum tutulur, adımı unuturdum
O gün bugündür, bu akşamlar işkence

Kirpiklerimde bendini yıkıyorken hasretin
Gözlerin, yüreğimde dirayetim

Bazen içli bir şarkı tınısıyla
Bazen dizelerin büyülü fısıltısıyla konuşurdu
Mühür vururdu dudaklarıma
Bambaşka pencereler açılırdı ufkuma
Bir doğrulara bakardım, vicdan terazisinde
Bir eğrilere
Sövesim gelirdi doğru bildiklerime
Lügatim parçalanır, lisanımı unuturdum
O gün bugündür bu diller ecnebice

Kulaklarımda çınlıyorken sesin
Sözlerin mabedimde hidayetim

Bazen artçı bir deprem sarsıntısıyla
Bazen aşkın ezber bozduran sanrısıyla dokunurdu
Kor dolardı avuçlarıma
Can kırıklarını ayıklardık cımbızla
Bir cennete düşerdim, sıratı müstakimde
Bir cehenneme
Hep berat ederdi yürek mahkemesinde
Şikâyetim yırtılır, temyizi unuturdum
O gün bugündür bu yürek sürgününde

Avuçlarımda kanıyorken tırnak izlerin
Ellerin celselerimde kıyametim

Bazen antika bir kristal kaygısıyla
Bazen deli dolu şelale çağıltısıyla sarılırdı
Kement atardı ruhuma
Irmaklar denizlere kavuşurdu, denizler ummana
Bir ateşe dokunurdum, efsunlu gecelerde
Bir tenine
Dünya dururdu hayatın bir yerinde
Âlemim değişir, kendimi unuturdum
O gün bugündür bu memleket felluce

Boynumdan geçiyorken ılık nefesin
Varlığın gönlümde ebediyetim

Rukiye Küçük
Kayıt Tarihi : 1.12.2009 12:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mine Gültepe
    Mine Gültepe

    nihayet gelebildim şiire...

    Bazen haylaz bir çocuk edasıyla
    Bazen dağları deviren sevdasıyla bakardı
    Mıh olup çakılırdı alnıma
    Günlerce aç kalsam ekmek düşmez aklıma

    şiire oldukça doğal bir giriş... hani oturup da bir çay sohbetinde, zamanın o ağır dilimlerine geçmişi taze kılmanın içselliği neredeyse...

    Kirpiklerimde bendini yıkıyorken hasretin
    Gözlerin, yüreğimde dirayetim

    bölüm arasına düşmüş bu anektodla, şairimizin farkındalığını çok net hissediyoruz ki bu sevdaya dair önemli bir ayrıntıdır aynı zamanda...

    Bir doğrulara bakardım, vicdan terazisinde
    Bir eğrilere
    Sövesim gelirdi doğru bildiklerime
    Lügatim parçalanır, lisanımı unuturdum
    O gün bugündür bu diller ecnebice

    şiir yol aldıkça 'geçmiş' çok daha belirginleşiyor gözlerimizde.. ayrıca bir nokta daha var ki o da, üstünden kaç panzer geçerse geçsin bazı aşklarda 'geçmiş' kendine yabancılaşır ve tüm sözlük anlamını yitirir. gözleriniz ufka dalmıştır, yanıbaşınızda 'bugün' vardır ama siz ufukta geleceği değil geçmişi görürsünüz...

    Bir cennete düşerdim, sıratı müstakimde
    Bir cehenneme
    Hep berat ederdi yürek mahkemesinde
    Şikâyetim yırtılır, temyizi unuturdum
    O gün bugündür bu yürek sürgününde

    şiir, tüm akıcılığıyla gelişiyor ve şair bir bakıma aşk'ı anlatıyor, görmeyen gözlere... ne kadar zor değil mi? hem seveceksin hem sevdiğinden öte sürgünü göze alacaksın. burada aslında şiirin genç kalemlerine ki onlar 'aşk, dokunmaktır' tezindeler çoğunlukla, farklı bir pencere açılıyor. elbette şairimizin böyle bir mesaj kaygısı veya arzusu olmadığını biliyorum ama 'şiir', hayata dair sanatın en önemli mesajlarından biridir ve bazen sahip olduğu kalemin sınırlarını izinsizce genişletir.


    Bir ateşe dokunurdum, efsunlu gecelerde
    Bir tenine
    Dünya dururdu hayatın bir yerinde
    Âlemim değişir, kendimi unuturdum
    O gün bugündür bu memleket felluce

    harika betimlemeler eşliğinde sessizce yaklaşıyoruz finale... dikkatimi çeken bir unsur var ki bu şiir adına gerçekten çok sevindirici bir durumdur ; şairimiz oldukça birikimli, bazen düşecek çıtası, bazen belki de kayıplara karışacak aniden ama öyle bir birikime sahip ki bu durum kendi elinde olmaksızın, onu yeniden şiirle ve bizlerle buluşturacaktır. çünkü 'birikim'den kastim sadece sözcük hazinesine ya da yaşanmışlıklarına dair değil kalem, emek verdiği alan ne olursa olsun orada 'doğru'yu önemsiyor ve her birimizde benzer ölçülerde olan kişisel birikimini şiirde de 'doğru'ya yöneltiyor. işte bu en bana göre kişiliğin en değerli 'birikim' yanlısı olmaktan kaynaklanır.

    Boynumdan geçiyorken ılık nefesin
    Varlığın gönlümde ebediyetim

    ve final...

    'aşk'ı gerçek anlamda yaşayanlara, özleyenlere ve tabi ki hakedenlere selam olsun' der şair ve imzasını atar hayata!!!

    yürekten kutluyorum arkadaşım ve evet bundan böyle 'yokluğun felluce'....


    Cevap Yaz
  • Mine Gültepe
    Mine Gültepe

    az buz olmadığından bu şiiri unutmadım, daha sonra geleceğim araz'ım..

    Cevap Yaz
  • Eyüp Cüce
    Eyüp Cüce

    Böylesi şikayet etmek güzel de,azıcık sonunu düşünmeli değil mi?
    Ya FELLUCE gönlünüzün feryadını DUYDUĞUNU BEYANLA;KURTARICI POZUNDA BİR CONİ,ÖZGÜRLÜK GETİRMEYE KALKARSA...
    O zaman DEVİRDİĞİNİZ SADDAM HEYKELLERİNİ bile ararsınız.Benden hatırlatması...

    Şiiriniz çok güzel.Aşkı son devrin en büyük mezalimi ile harman eylemiş..
    Kutluyorum.

    Cevap Yaz
  • Yıldırım Uzun
    Yıldırım Uzun

    Genel anlamda karakterli bir şiir olduğunu söylemeliyim. Ama bana kalırsa özleştirmeye ihtiyacı var. Şiiri alıp fazlalıklardan ve gereksizliklerden kurtarmak lazım. Bir duyguyu benzer bir kaç dizede vermektense, benzer duyguları tek bir dizede vermek daha etkin olur kanaatindeyim. Aksi halde duygu tekrarı olur ve ritmi bozar. Ayrıca şiirin finalinin bir önceki bitimde olması gerektiğine inanıyorum.

    Tebrik ve saygımla...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Rukiye Küçük