Yokluğuna Serenat Şiiri - Müzahir Kılıç

İşte gidiyorsun, uğurlar olsun
Sitemle kaşımı yıkmaz mı sandın
Dönmemek üzere giderken, beni
Peşinden gözyaşı dökmez mi sandın

Aşkın ateşine düştün ve yandın
Yoksa bu alevi şaka mı sandın
Perişan halime hiç inanmadın
Sen kalbimi taş mı, hissiz mi sandın

Adını andıkça titrer yüreğim
Ne umudum kaldı, ne de dileğim
Zayıf düştü elim, kolum bileğim
Yoksa beni ruhsuz, hissiz mi sandın

Ne aklımdan çıktın, ne de fikrimden
Çok istedim silemedim gönlümden
Yeter sana, pay düştüyse sevgimden
Aşkın hissesini ucuz mu sandın

Ne vuslatı gördüm, ne ihaneti
Ne gerçeği sundun, ne kehaneti
Sırtıma yükledin bütün zahmeti
Bu beden bu yükü çeker mi sandın

Bu bir ince maraz, yoktur çaresi
Yüreğimde iz bıraktı yarası
Her an seninleyim, yoktur molası
Sen bunu geçici heves mi sandın

Aşkın belasından kurtulamadım
Aşkın kantarında tartılamadım
Tezgâha sürdüler yontulamadım
Her tezgah bu gönlü siler mi sandın

Niye sitem, niye minnet edeyim
Bir kusur var ise benden bileyim
Bu dert benim ile kalsın dileyim
Her dert ile gönlüm kanar mı sandın