Tutar beni elimden yansımam
götürür uzaklara
bir vurgundur bu
altın yeleli atın siyah tenidir bu
demircininin sonsuz harıdır bu
devrimin devrimidir bu
bilirim
sessizliğin sesidir bu
apansız gecenin kara hülyasıdır bu
bu
bu benim şiirimdir
dinleyin
Geldi ve bitti
içim, içim bugün çok sıkkın
neden bilmiyorum
ayaklarım bugün çok yorgun
gözlerim bugün çok durgun
öteden bir bakış var üzerime
kesiyor berraklığını göz yaşımın
dineliyor yer yer ve gene akıyor acımasızca
hırpalıyor beni ahlak denilen öz benliğim
bileniyor bana hınca hınç çaresizliğim
vicdanıma kadar uzatıyor elini özgeçmişim
azgın bir ses çınlatıyor kulaklarımı
tınısı kulaklarımda zar atıyor
çirkef kadınlardan geçilmiyor sokaklar
şıpsevdi yalanlarla tüketiyorum aşkımı
özümü sabaha karşı ağartıyorum
güzel bir dünyaya armağan ediyorum
zamanın efsunlu kıvrımında
tuğla yığınlarının arasında
yahut bir deniz kenarında
kızılbaş dalgarla boğuşuyorum, yılıyorum
evimde
bedenimde
tüm gizemimde
yokluğuna kanat germişim
Sana varlığımla veremediğimi
yokluğumla vermeye çalışıyorum.
Kayıt Tarihi : 19.12.2022 13:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!