Ölenin adresi bellidir
Toprağına dokunursun konuşursun
Ona sesini duyurursun.
"Niye geldin ne işin var burda"
Demez sana seni dinler
Ya giden nerdedir
Ne yapar bilemezsin
Onu iki dünyada da bulamazsın
Yokluğundan başka hava soluyamazsın
Tuz tadını şeker adını yitirmiş su saflığını
Geceler gündüze ilişmiş bütün duvarlar aynı
Soğuk yüzünü sakınmıyor adı gibi duvar işte
Ne dersem aldırmıyor kaç çığlığıma direndi
Sen buralardan gidince
Toprak otlara bile can değil ki
Çiçekleri hiç aramasın
Senin o papatyanın göbeği gözlerin
Yıllarca anlattıkların asırlara taşıyor
Sözlerinin harfleri milyon sayıda
Gökyüzünden üstüme dökülüyor
Her biri kurşun tanesi
Kalabalık kentte tek hedef benim
Ama hiç kimse farkında değil
Kan içinde yaralı gezdiğimin
Yokluğun var ya
Senin akla ziyan bela yokluğun var ya
Her şeyi ters düz eden yokluğun var ya
Güneş dünyayı terk etmiş
Ay peşinden gitmiş
Yıldızlar yere düşmüş
Yağmur toprağa küsmüş
Bebeklerin benzi solmuş
Yeni gelinler dul olmuş
Çığlığın bademcikleri alınmış
Dağlar heybetini yitirmiş
Tümseklerin şaklabanı olmuş koca dağlar
Her ne oluyorsa vallahi senin yokluğundan oluyor
Yokluğun var ya
Senin akla ziyan bela yokluğun var ya
Her şeyi ters düz eden yokluğun var ya
Limiti dolmuş hastaneler
Kifayetsiz cümleler
Lokman 'ın şiirleri iç karartıyor
İki metre boyunda cüceler
Her şey saçma her şey anlamsız
Akıllara ziyan geliyor
Tıka basa tımarhaneler
Mazhar Osman 'ı arıyor
Ziftlenmiş zavallı zihinler
Aşka kilitli bütün kalpler sevda virüsü saldırıda
Salgın kenti aşmış dünyaya yayılmakta
Sevdalıları imha ediyor askerler
Salgın bulaşıcı aşıkların sayıları arttıkça
Yok olacak evren satılık aşklar
Sahibinden devren ama alan yok
Nasıl aşık olunmaz dersleri veriliyor
Kenar köşe her bir adım kalpte
Her şey şer her şey saçma anlamsız mantıksız
Her ne oluyorsa vallahi senin yokluğundan oluyor
Yokluğun var ya
Dermanı dermansız yapan yokluğun
Yokluğun açlık yokluğun soğuk
Yalınayak yetimin gözyaşı yokluğun
Yokluğun var ya
Öksüze atılan şamar
Yetimden esirgenen sevgi
Kelime-i şahadet için sakladığım
Son nefesi bile çalan adi hırsız yokluğun
Bakire kalpleri dul eden virüs yokluğun
Dünyamı metrekareye sığdıran mercek yokluğun
Yokluğun var ya
Tat alma duyumu bozan
Dünyayı gözümde kıyamet kılan
Yokluğun var ya
Yaşarken ölümle metres kalmak
Ölememek sürünmek ziyan olmak
Harcanmak yokluğun
Hiç bir zaman terk edişini
Hazmedemez bu yürek
Metresimle nikah kıyana dek
Peşimi bırakmaz yokluğun
Yokluğun yokluk yokluğun açlık
Kanatsız kuş yokluğun
Sinsice katlettiğin aşkımın çığlığı yokluğun
Yokluğun var ya
Sırat köprüsünden geçmeye bir adım kala
Uçurumdan düşmek yokluğun
Yokluğun boşluk yokluğun huzursuzluk
Bir lokma ekmeği boğazıma dizen
Zehir zıkkım akla zeval bela yokluğun
Senin yokluğun var ya
Lokman Kaya 19 .10 .2005 ANKARA
Lokman KayaKayıt Tarihi : 16.1.2008 18:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)