Avuçlarına ayrılık mıhlanmış bir sonbahar sabahı
Kuru bir sövgü gibi yağdın suskun sokaklarıma
Karanlık rıhtımların kanat çırpışları doldu gözlerime
Gözyaşlarım kızıl bir günbatımına büründü
Sensizlik masum bir şarkı olup aktı dudaklarımdan
Aşk son yıldırımlarını saldı titreyen bedenime
Yalnızlık izini sürdü sürgün yüreğimin
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta