Ben ne ağır yükler gördüm senin yokluğunda,
ben bir mecnundum bir Leyla uğruna,
ne yaralar aldım. Ne yalnızlıklarla baş başa kaldım. Sen ne bileceksin ben nasıl cayır cayır yandım, yokluğunda yokluğunda...
Bir ucuz kaleme sevdalandım. senin yerine koydum olmadı.
Bir süslü kitaba yazdım seni. yazdım. yazdım. satırlar bir türlü dolmadı,
gözlerini gecenin karanlığıyla aldattım.
Çok süslü kadınlar gördüm.
Ben başka tenlerde çok dirildim, çok öldüm.
Sırtımda bir kırbaç yangını gibi ,
ben ne acıtan yükler gördüm.
yokluğunda. Yokluğunda...
Serseri başımı beladan belaya soktum,
kar altında, ayaz gecelerde titredim dondum.
Ama ölmedim ulan , ölmedim,
aynı sabah yeniden doğdum,
ve yine yandım aşkınla har içinde, yandım ,
ulan ben ne yangınlar gördüm,
cehennem misali cayır ,cayır ,
yokluğunda. Yokluğunda ...
Kavgalara karıştım hiç üstüme vazife değilken, nezaretlere düştüm, ulan ben ne zindanlar gördüm, haksız yere ulan. Haksız yere ben ne mahpuslarda süründüm,
yokluğun da. Yokluğunda...
Nereden bileceksin. Nereden bileceksin'ki
Sen hiç ben gibi sevmedin' ki.
Sen sırtından vurulup benim gibi hiç yenilmedin' ki.
Sen gece ayazını.
Sen serseri kavgasını.
Ulan sen karakolun kapısını nerden bileksin.
Ben ne ağır yükler gördüm,
ne acılara direndim . Her gün nasıl dirildim öldüm
nereden bileceksin.
Yokluğunda. Yokluğunda. Yokluğunda..
Tarih: 05.05. 2022
Kayıt Tarihi : 2.3.2024 13:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!