Gittin ya hastalandı şehrimin sokakları
Kaldırımlar kansere yollar vereme döndü
Gecenin gözyaşları yıkarken şafakları
Şems acıyla kıvrandı âlem kereme döndü
Leyla’sının gözleri kapanınca Mecnun’a
Boyun eğen tüm çöller yenilmeze dönüştü
Teslim oldu düşlerim kâbus-u Firavun’a
Ruhum ölmeden önce cehennemle tanıştı
Sahiller ağladıkça dalgalar matem tuttu
Bin yıllık aşk feneri hüzünlere devrildi
Gökyüzünde yıldızlar parlamayı unuttu
Ay dedenin etrafı hüzünlerle çevrildi
Hasret her gün hışımla dikilip başucumda
Şeytani siluetle arzı endam eyledi
Duyguları gark edip ateşten avucunda
“aşk imkânsız” isimli şarkısını söyledi
Meleklerin mührüyle onanan aşk takatim
Veda denen cellâdın elinde talan oldu
Mutluluğa beş kala bozuldu hep saatim
'Vuslat' denen o anı yaşamak yalan oldu
Öyle böyle değil yar kan ağladı aşkı gülü
Toprak şahadet etti doğa’nın nabzı durdu
Yeniden doğmak için hazırlanan her külü
Çaresizlik rüzgârı yok olmaya savurdu
Siyah olan dışında bütün renkler kayboldu
Umudun gökkuşağı dünyaya veda etti
Kalem artık mezarcı her şiir mezar oldu
Yokluğun bu şaire tarifsiz eziyetti
Kayıt Tarihi : 10.7.2010 21:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!