Gözlerim gözlerine sığınan kimsesiz bir ölüm kaşların mezar taşımdı. Ve yalnızlık en meçhul yalanlarımdı. Bu şehrin bir yerlerinde ağlamaklı bir hüzün vardı loş sokaklarda sevgiye aç yalnız duruşlarım vardı. Dimağımda yarım bir türküydü yalnızlığım… Ve sığınmasızdı savunmasızdı sahipsizliklerim. Ölüm sokaklara sığınan kimsesiz bir kelebekti ve yalanlarım kimsesiz kıyametlerimdi.
ŞİMDİ SEN SÖYLE YAR: YOKLUĞUN KAÇ ASIR?
İlkbahara efeleniyor deli gençliğim yargısız yargılara gebe firari mutsuzluğum. Şimdi suretsizliğime ağlıyorum.
Gece miyim gündüz müyüm? İşte böyle çehresizim! Oysa en masum sevdaları işliyorum yüreğime. Tezgahlarda şer işleniyor yargılar cürümlere gitmiyor. Sabrımı biliyorum gidişlere… Ben bunları vefasızlığından sayıyorum.
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum.
Eve ekmekle tuz götürmeyi;
Devamını Oku
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum.
Eve ekmekle tuz götürmeyi;


