Kurşun gibi çöktü aklıma sensizliğin
Mil çektim seni, bak gözlerimdesin
İki aydınlık gün gibi gecede
Henüz sırlı bir hecede
Unutulmuş, cevapsız bir bilmecedesin
Sekiz adımmış saltanatla musalla
Bir kulağın ezan, bir kulağın sala
Acısız, dumazsız tütüyorsun canımla
Güvercin gözlerinle, yusufçuk bakışınla
Deliyorsun da ecel burcumu
Üflüyorsun suruna israfil kanadında
Kırıldı kederinde kalem
Kurudu mürekkebinde zaman
Eriyor akrebin zehriyle bulutta yelkovan
Soluyor yüzümde ecel gibi fersiz güneşle akşam
Özlüyor ıssız sahilleri perde perde yosun
Bir çığ gibi akıp geçmiş damarımdan yokluğun
Naaşım gibi düştü tabutuna cansız hokkam
Tabulaştırmışım seni, yok yokluğun
Gönül,bir sende yaşıyor unutulmuşluğu
Siliyor mateminden kifayetsiz boşluğu
Kuşatmış ruhumu atmosfer gibi hüzün
Yaşanmış bir ömür gibi acılı ve ıslak yüzün
Besliyor asırlardır bir bulutu sana susuzluğum
Güneş oluyor her felekte ayrı uykusuzluğum
Mıhlanmış gözlerinle dağ gibi elem ve keder
Közde filizlenmiş nar gibi asude kızıl
Mızrak olup kanla yıkanıyor yokluğun
Aklımda sana dair her şeyi
Günübirlik unutuyorum
Attım oltamı batıyor şamandıram
Taşplaklarda mikrofon bitti
Birleştirdim avuçlarımı
Sağ elim on sekiz, sol elim seksen bir
Dudaklarımda mavera bitti
Öptüm bir ceylanı gözlerinden
Avcıların da kurşunu bitti.
Öptüm bir ceylanı gözlerinden
Avcıların da kurşunu bitti
Sönüyor kutbumun senli yıldızı
Çıktığım seferlerde deniz bitiyor
Hep kış oluyor hep kış, bahtımın yazı
Hey hat! olabilseydi bir kez olsun ömürde vuslat
Sensizliğin acı su katılmış kahvesine inat
Kırıldı elimde fincan yokluğun düştü
Kayıt Tarihi : 31.3.2007 23:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!