Şimdi sussam sessizliğim çığlığını basar.
Edepli sözlerim edepsizliğinden döner.
Ve içimde öldürdüğün çocuğu görünce,
Kendini bin kere yağlı ilmeğe asasın gelir.
Vefasızlığının ayıbına tüm şehir kulak tıkar.
En iyisi ben kendimi kovayım.
Öksüz bir çocuk gibi salya sümük ağlayayım.
Yetim bırakılan gönül tahtıma bir kadeh kaldırayım.
Giderken ardına bakmayan gözlerin,
Can alan ihanetine kör kütük sarhoş olayım.
Her gece yokluğuna uyandığım kâbusu içtim.
Varlığınla varsan, neden hep yokluğumdasın!
Geldiğin gün ecelim gibi kararlıydın.
Sen en iyi can almayı bildin.
İçine cellât üstüne sevgiyi giyindin.
Tohum attığım çiçek bahçeme nefretti ektin.
Ecelim oldun, toprağa değil, kendine gömdün gittin.
Topraktan geldim sende son nefesimi verdim.
Yeniden doğuracak olursan beni, kork benden!
Dirhem dirhem anlayacaksın nasılmış doğmak senden.
İşte o gün Adalet dengesini kuracak yeniden…
Kayıt Tarihi : 31.3.2012 13:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
YOKLUĞUYLA ÖLDÜREN VEFASIZLARA...

TÜM YORUMLAR (1)