Yokluğu Susturacak Adın

Bütün şehir sırılsıklam ağlıyor gri beton yığınlarının üzerine.

Nerde soğuksularda arınmış yüreğin, bulamıyorsun.
Bir sevdanın en ücra köşelerinde yaşıyorken,
kandırma kendini çıkmayacak gökkuşağı.

Güneş göstermeyecek yüzünü ve karanlıklarda izbe yerlerde bırakacak seni. Ne kadar seversen sev,
sigara bitimindeki kültablası olmaktan kurtulamayacak yüreğin,
buluşmalar her zaman tekliğe vuracak.
Çakan şimşekler gizleyebilecek ancak yürek haykırışlarını.

Ne şehir,
ne de ıssızlıklardaki kasabalar saklamana yetmeyecek sevdanı.

Kaçmaya dermanın yok,
kanarken diz kapakların,
gitmeye cesaretin yok
ölümün kollarına sızlarken bütün atardamarların.

Kafein ve nikotinin zehirli kollarına atlamakta
getirmeyecek giden sevgiliyi.

Aşkı ve hüznü yaşamak düşmüşse payına yaşayacaksın.

Önce 'o' unutacak verdiği sözleri.
'Beraber yaşlanacağız.'
Güldürme beni, gülüşünle öldürme bütün hücrelerimi.

Hayat duracak sonra, zaman acını hafifletmeyecek,
gidenin arkasından bakakalmak düşücek payına.

Yeni aşklar yaşadığını duyduğunda 'seni kaybetmek istemiyorum' deyişi çınlayacak kulaklarında.

Bütün bu çok sesleri susturmak isteyecek, sağır olmayı dileyeceksin.

Her dileğin gibi bunlarda toz renginde havaya karışacak ve çamur parçası gibi yüzüne yapışacak.

Ne unutmayı başarabilecek, nede ondan gelen haberleri duymayı engelleyebileceksin.

Kendini kandırmayı unut zaten, kanayan hücrelerini unutmuşken sevginden, bırak yürek sancını.

Alacağını alıyor, yaşayacağını yaşıyor tüm insanlar.

Payına hayatının en büyük acısını yaşamak düşmüşse temmuz yağmurlarının altında, ıslan ıslanabildiğin kadar; tüken tükenişlerin girdabında.

Yalnızlık şarkıları bak senin için,dinle ama asla gidenin sevgisi için dilenme.

Unutma avuç açmak kolay değil
o avuç ayasının boşluğunun acısıyla yaşamaktansa,
sık yumruğunu vur duvarlara, parçalanan derinin sancısıyla yaşa.

Döneceği varsa gelecektir sana...