Yokluğa Serzeniş Şiiri - Savaş Barha

Savaş Barha
482

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Yokluğa Serzeniş

Aşk olsun be Tanrım.
Ne de çok acı yaratmışsın.

Kesik acısını, biber acısını anladık da
aşkın, sevdanın, sevmenin acısı nedir?

Her sokakta
bir hüzün peydahlanmış.
Ne gerek vardı ki bunlara?

Rüzgâr limon ağaçlarını kırmış.
Kuşlar üşüyor, bulutlar delirmiş.

Farkındasın değil mi?
Çivisi çıkmış dünyanın.

Nallar düşmüş, düzen bozulmuş.
Kar yağmıyor, kışlar kurak geçiyor.

Yaralarımız kurtlanmış, kabuk tutmuyor.
Kafayı yedik Tanrım, sıyırmanın eşiğindeyiz.

Gündüzleri uyuyor,
geceleri kelimelerle raks ediyoruz.

İçten içe boğuluyoruz Tanrım.
Ne yaptığımız, ne idüğümüz belirsiz.

İşte bak yine buradayım.
Var olmamı istediği yerdeyim.

Ben olduğum yerdeyken
o başka yerlere kaçıyor Tanrım.

Gitme kal bu şehirde, demişti.
Ve kaldım bu şehirde Tanrım.

Semayı karabulutlar sarmış.
Ay Işığı'nı göremiyorum Tanrım.

Gözlerinden öpersem
dudaklarımdan nehirler akar.

Tenine dokunursam
kıyamet kopar, yer yerinden oynar.

Sesini duyarsam
yeni bir ben hayat bulur.

Dediğim gibi kafayı
sıyırmanın eşiğindeyim.

Yüreğimle konuşuyor,
yüreğimle dertleşiyorum.

Bir dilber gizlidir Tanrım
yüreğimin en ücra köşesinde.

Bir sen bilirsin, bir ben bilirim,
bir dilber bilir, bir de bir kalp dostu.

Dinle yüreğim, dinle derttaşım.
Kendini bende arama artık yüreğim.

Sen bende değilsin, ben sende değilim.
Bir dilberde kaldık biz, bir dilber göğsündeyiz.

Gözleri gözistan, sözleri sözistan,
gökkuşağı gözlü bir dilberde kalakaldık.

Koş yüreğim, deli taylar gibi koş.
Bakma arkana, geriye bırak dünyayı.

Uyan artık, uyan, bırak şu dünyalıkları.
Koşmana bak, durmadan koş yüreğim.

Bize armağan edilen yıldıza koş. 
Güzel günleri hatırlaya hatırlaya koş.
“Ay Işığı” diye fısıldadığım karanlıklara koş.

Heyy bre Tanrının celladı!
Sen misin beni divane eyleyen?
Sen misin sevinci üzerimden çeken?
Sen misin beni ayaz gecelerde üşüten?

Umutlarım avucumda kor gibi sıcakken
sen misin beni yaz gününde kışa mahkûm eden?

Bir damla kan için miydi bu zulüm?
Kanlı gözyaşlarıma sevinen sen misin?

Bu kana susamakta neyin nesi heyhat?
Bin damla gözyaşım bir damla kan etmez mi?

İşte buradayım Tanrım!
İki bardak çay içmeliyim.

Uzatma mendili Tanrım.
Bırak çaya karışsın gözyaşlarım.
Biz onunla karşılıklı çay içemedik ki.

Tanrım, buna mı ağlıyorsun, deme.
Sen beni bilirsin, beni sen yarattın.

Ben ki küçük hayaller kurar
küçük hayallerle yaşarım.

Çayıma iki şeker ekle.
Susma, konuş hep benimle.
Dedim ya bırak aksın gözyaşlarım, silme.

Şimdi kalk ve celladını yolla.
Vursun boynumu, Ya Hak diye.
Kellemi assın en yüksek tepeye.

En yüksek tepede
semaya en yakın yerde olayım.

Savaş Barha
Kayıt Tarihi : 5.11.2018 18:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Savaş Barha