Küçük bir dünyam vardı
karınca kararınca
gidip gelinirdi
sabah öğle akşamca
kirazım vişnem
kaysılarım
hele leylaklarımın
kokusu
bir mahalleyi
doyururdu
yediveren güllerimin
vardı bir de mor kadifelisi
ben bıraktım onları
onlarda beni
bıraktılar
kaldım bir başıma
bir servi gibi
yalnızlığı
paylaşıyorum şimdi
küstüler
dallarını yeşerttiğim
o güzelim
canlarım artık yoklar
ben beni
bir başıma bıraktım
şu yabanıl diyarda
inanın
anmadığım gün olmadı
yanmadığım an kalmadı
bitip tükenmedeyim
ağaç kurdu içinden oluşur
benim ki de öyle
içten yıkımlardayım
hergün bir yanlarım
göçme de
benden
bir mezar başında
kalmışım bir başıma
sevimsiz bir servi gibi
yalnızlık türküleri
dönüşür yangın türkülerine
ve ben yanarım
yanarım da
göçerim bir başıma
ne el sallayanım olur
ne de arkamdan su dökenim
gidipte gelemem
bu yola bir daha
kalırım yersiz yurtsuz
gecelerim geçer gider
yorgun
ve uykusuz
bir başımayım artık
biliyormusunuz.
30.06.2008/OLTU
Ruhi HatunoğluKayıt Tarihi : 30.6.2008 10:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

melek ayaz
kalmışım bir başıma
sevimsiz bir servi gibi
yalnızlık türküleri
dönüşür yangın türkülerine
ve ben yanarım
yanarım da
göçerim bir başıma
ne el sallayanım olur
ne de arkamdan su dökenim
gidipte gelemem
bu yola bir daha
kalırım yersiz yurtsuz
gecelerim geçer gider
yorgun
ve uykusuz
bir başımayım artık
biliyormusunuz.
Allah yalnız bırakmasın kimseyi. Şükürler olsun ki dostlarımız var ve yalnız değiliz. Çok güzeldi. Yüreğinize sağlık efendim. Hep mutluluk, neşe sizinle olsun. Saygılar.
TÜM YORUMLAR (4)