Yokların İzinde Şiiri - Dinmez Er

Dinmez Er
1210

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Yokların İzinde

Her an üzünç, her daim çözümsüzlük
Sevmelerden, sevilmelerden payıma kalan
Çaresizliklerle boğuş, hainlerle savaş
Her defa yenik düştüm kirpiklerin ağırlığına
Acılarımı, sitemlerimi, nisyanlarımı haykırdım
Beni hayata bağlayacak seven biri olmadı.
Ellerimi avuçlarında tutacak kollarıyla saracak
Bir ipek yumağı yoktu!
O yoklar değil mi, hayatı bize zehir eden
Sayrı nöbetleri beynimi kemiriyor
Kentin tekmil caddelerine, meydanlarına
Usanmadım, yorulmadım, adını harfiyen yazdım
Gecelerin suçunu, puslu sabahlarda okudum
Tere battım, yüzümde çılgınlık alâmetleri
Başımı nereye çevirsem adın yazıyordu.
Sen yoktun!

Yorgun dalgaların serildiği kumsallara
Resmini çizdim kanımla taş duvarlara
Dere boylarında söğütlere seni anlattım
Kent seni bekliyordu, gelmeyecek seni
Rüzgâr adını verdiğim çiçeklerime saldırıyordu
Kentin en yakışıklısı, en yoksuluydu evim
Haşin rüzgârlar dolaşıyordu sensiz odalarda
Günlerce avareliğin varoşlarında dolaştım.
Sen yoktun…

Yoklar kâbus oldu çöktüler üzerime
Suya hasret ekinler gibi büktüm boynumu
Tanrı katına çıkacağım günahlarımın hesabına
Anısız insan olmaz da, toplanıp gelseler ne fayda
Sokak lambalarını söndürdü altın ışıklarla sabah
Güneşin sıcak yalazları okşadı sırtını gariplerin
Sahillerde sabahladı sazların melankolik ezgileri
Madenlerin dehlizlerinde mahsur kalmış zaman
Şiirlerime yasaklar koyarken kentin haramileri
Sen yoktun.
Yas tutma vaktidir uçsuz bucaksız yalnızlığım için
Viran bahçede hüzün çiçekleri büyüyor sessizce
Ben ki, çoktan alışmışım sessizliğin sesine
Yoksun,
Neredesin nicesin sen?

Dinmez ER / Çeşme / 2012. 07. 15 /

Dinmez Er
Kayıt Tarihi : 15.7.2012 12:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İsmail Tekin
    İsmail Tekin

    “Ayrılık ateşten bir ok, nazlı yardan hiç haber yok. Ben nasıl yanmayım dağlar, dağlar…”
    Çocukluğumdan beri bildiğim ve severek dinlediğim bir türküdür. O acı ezgi, alır sizi bambaşka bir dünyaya götürür. Gönül söz dinlemiyor ya, isyanlarda ya, hep istediği olsun istiyor ya, türkünün götürdüğü dünyaya sarılır. Şairim, ayrılık sonrası dünyasına sığınmış, sarılmış ve de alışmış. ‘Dertleri zevk edindim’ misali yani.
    Ayrılık sonrası fotoğrafı çok başarılı, muazzam olmuş şair ağabeyim. Candan kutlarım.

    Cevap Yaz
  • Suyun Hüznü
    Suyun Hüznü

    Şiirlerime yasaklar koyarken kentin haramileri
    Sen yoktun.
    Yas tutma vaktidir uçsuz bucaksız yalnızlığım için
    Viran bahçede hüzün çiçekleri büyüyor sessizce
    Ben ki, çoktan alışmışım sessizliğin sesine
    Yoksun, neredesin sen?

    Hayalin bir türlü ısınmayı beceremeyen kollarında sabahlar yalnızlığın sessizliği...Arar arar bulamaz gönül ...O kadar çok arar ki...Bulduğunda farkına varmaz....Tebrikler şair.

    Cevap Yaz
  • Yusuf Değirmenci
    Yusuf Değirmenci

    sta kalem bu sevgi bu hasrer bu yokluk bu yalnızlık da esen rüzgar adını veridiğinizi çiçeklere saldırırsa seven gönülde volkanlar patlamaz mı kutluyorum harika bir şiir okudum duygu deryası yüreğinizden selan ve sevigleirmle

    Cevap Yaz
  • Meltem Ege
    Meltem Ege

    Ben ki, çoktan alışmışım sessizliğin sesine
    Yoksun, neredesin sen?

    Cevap Yaz
  • Bülent Aydınel
    Bülent Aydınel

    /.../Madenlerin dehlizlerinde mahsur kalmış zaman
    Şiirlerime yasaklar koyarken kentin haramileri
    Sen yoktun./.../

    İmgenin dehşetli gücüyle sıradışı cümleler...Kutluyorum sayın şair...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Dinmez Er