En çok bir kadının
gerdanından dökülürüm,
eğer bir sır, bir tılsım varsa,
bu dökülme'dedir;
gerisini kör de olsam,
topal da olsam, layıkıyla icra ederim;
ama gözümün gördüğü alanda,
Deniz durgun göl gibi, gitgide genişliyor
Sular kayalıklarda nurdan izler işliyor,
Engine sarkan gökler baştan başa yıldızlı..
Şimdi göğsümde kalbim çarpıyor hızlı hızlı.
Göklerden bir yıldızın gölgesi düşmüş suya
Devamını Oku
Sular kayalıklarda nurdan izler işliyor,
Engine sarkan gökler baştan başa yıldızlı..
Şimdi göğsümde kalbim çarpıyor hızlı hızlı.
Göklerden bir yıldızın gölgesi düşmüş suya



ya, Bıro Hovo, evrensel anlam sorgulaması, acı, anlamsızlık, hiç bu kadar acıtmamıştı içimi, sen satte altı yaş hızla büyümek zorunda kalırken....
kadınlarla bir hesaplaşma bu bi yandan,
o da ne acı...
çok incinmişsin çok..
ya da her kimi yazmışsan, incinmiş...
içim sızladı, içim...
anlam mı?
yok, yok, yok
bırrrrrrroooooooooooo hıvo
Bıro Hovo, reskalnikov'un baltasıyla parçalanmış gibi. Çağımızda yaşanan bunalım, yabancılaşma ve yalnızlık duygularının bunun gibi içsel bir savaşın başlamasına sebep oluşu, Ahura Mazda'nın her bir gatha'sının bile bir telkinde bulunamayışı, tenin artık bir başkasına ait oluşu ama hep bizimle yaşaması, ruhun, çığlıkları alıp acının ayinine vuruşu, arayışları ve anlam ve hiçlik ve doğrunun bilinemezliği ve en çok da bir kadının yokluğu, bir gerdanı tapınak da yapar anne rahmi de!.. yüreğine sağlık.
bıravo...
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta