Nefret denilen zehri,
zerk edip damarına,
Aşkın saf duygusundan,
haz almak istiyorsun,
Tebessüm o yüzünde,
eğreti bir maskeyken,
Hem mazlum bir kul gibi,
cenneti istiyorsun...
“yok öyle yağma”!
Karun gibi hırs ile
zirveler de yaşıyor,
İsraf edip her yerde,
liraları saçıyor
Fukara diyarında,
eksilirim diye
saçlarını kaşıyor,
söz de zekat dağıtıp,
mükafat bekliyorsun...
“yok öyle yağma”!
Dünya denen bu küre,
bir oyun, bir eğlence sana,
Serzenişin sitemin,
güya hep Allah'tan yana,
Hem Frevun sofrasında,
doyarak kana kana,
Hem de Musa'nın yardığı,
ummanı istiyorsun...
“yok öyle yağma”!
Aynayı da geçtim,
gölgene bile hayran bakıp,
Bir şıklık yarışın da,
millete caka satıp,
Yıldızları başına,
yakuttan bir taç yapıp,
Hem de güneşi,
bir ziya sanıyorsun...
“yok öyle yağma”!
"Habeşli Bilal zenci",
diyerek alay edip,
Ebu-zerin önünde,
korkudan titriyorsun,
Huzurda el bağlayıp,
Yeziti emir seçip,
Hem de Alinin yanın da,
Zülfikar sallıyorsun…
“yok öyle yağma”!
Murat Bekir Alpars
@muratbekalp
Kayıt Tarihi : 17.10.2023 01:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!